27 Temmuz 2008 Pazar

KUR'ANDAKİ AYETLERİ ANLAMA METODU

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA


Kur’an, peygamberimizin peygamber oluşuyla peygamberlik tarihinin bitişi arasındaki bir kültürü yansıtır Kur’an’dan inişinden önceki ve Kur'anın inişinden sonraki Arap toplumlarının kullandığı dil Kuran'ın dilini yansıtmaz. Bu sebeple sözlüklerde geçen anlamlar Kuran'ın kastettiği manayı vermez. Bu sebeple, Kuran'daki kelime ve ayetlerin açıklamasını sözlüklerdeki anlamlarla anlaşılmaya veya açıklanmaya çalışılırsa. ilgi ve alakası olmayan, yorumlar ortaya çıkar. bir örnek verecek olursak.

Ümmi: Sözlükte.okuma yazma bilmeyen anlamında kullanıldığı halde Kuran’da hiç bir kitaba tabii olmayan Mekke müşriklerin Özelliklerini yansıtır. Yani Allah'a inandıkları halde Allah'tan gönderilmiş olan kitaplara, peygamberlere. ve ahiret alemine inanmayan toplum olarak anlatılır..

62/2 O ümmiler içinde kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içindeydiler.


29/48 Bundan önce sen hiç kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.


7/157 Onlar ki yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de geleceği yazılı bulacakları ümmi haber getirici olan elçiye uyarlar o onlara ma’rufu emrediyor. Münkeri yasaklıyor. Temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor. Ve onların ağır yüklerini üzerindeki zincirleri indiriyor, ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler işte kurtuluşa erenler bunlardır.


Demek ki ayette de geçtiği gibi ümmi kelimesi okuma yazma bilmeyen anlamında değil, hiçbir kitaba bağlı olmayan anlamındadır.

Zaten ilerde de bunları detayı ile anlatacağımız gibi bir ticaret yapan bir kişinin okuma yazma bilememesi eşyanın yapısına uygun değildir.

Kuran'daki ayetler genelde iki Kısma ayrılmıştır. 

-1)-Müteşabih olan ayetler. 

2)Muhkem olan ayetler:

3/7 "Sana kitabı indiren odur. Ondan kitabın anası(Temeli) olan bir kısım ayetler Muhkemdir. Diğerleri ise Müteşabihdir. Kalplerinde bir kayma olanlar fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan Müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise biz ona inandık, tümü rabbimizin katındadır derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşünmez.


Muhkem olan ayetlerin anlamı açıktır. Yoruma ve tevile ihtiyaç yoktur. Ama Müteşabih olan ayetler inceleme ve tahlil neticesinde ancak kastettiği mana algılanabilir. Muhkem ve Müteşabih ayetler hem Kuran'ın içinde vardır. hem de eşyanın yapısında vardır. Kuran'dan bir müteşabih ayete örnek vermeye çalışalım.


4/157- Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.


4/158- Hayır; Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.


İşte bu ayetlerin kastettikleri manaları kuranın bütünündeki onula ilgili bütün ayetler bilinemezse. çözülemez. Burada. ölümün benzeri gösterildi ifadesini kullanırken. hayati fonksiyonlarını yitirmiş olduğu halde, Allah katında zaman kavramının olmaması nedeniyle cennette diriltilip rızıklanması anlamında kullanılmıştır.  "Katımıza Yükselttik" ifadesiyle de, onu şereflendirdik. onu re ettik manasına gelmektedir.

şehitlerle ilgili  ayetlerde de aynı anlamda bir ifade kullanmıştır.

2/154-Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere 'ölülerdemeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.


"ölüler demeyin" ifadesi hayati fonksiyonlarını yitirmemiş anlamında olan anlamında değil, Allah yolunda ölen ya da öldürülen her insan ahiret aleminde diriltilip ebedi cennete gidecektir.

Allah'a göre bir insanın ölümü ile diriltilip cennete girmesi arasında zaman yoktur. o bir andır. Bu sebeple İsa'nın öldürülmesi ile ilgili ayette de aynı anlamda kullanılmıştır.



bunları Hazreti İsa peygamber ile ilgili konuda detayına anlattım. şimdi Eşyanın yapısında olan müteşabih ile ilgili olan ayet ise Dağda bütün madenler olduğu halde onları tahlil ederek bakırını gümüşünü plastiğini vs. ayrıştırarak onu araba otobüs uçak haline getirilmesi o konuda uzman olmayı gerektirmektedir. Şimdi de Muhkem olan bir ayete kurandan örnek vermeye çalışalım.


2/136- Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız."


Bu Ayette peygamberler arasında ayırım yapılmayacağını, Allah'tan gönderilmiş bütün kitaplarına inanılması gerektiğini anlatıyor. Aynen güneş doğduğu zaman ortalığın aydınlanması gibi!

Kuran'ın anlaşılması ile ilgili metotları maddeler halinde sıralamaya çalışalım;

1- Kuran'daki geçen kelimeleri Kuran'ın bütünlüğünde arayıp onun ne anlama geldiğini öğrenmek gerekir .


2- Kur’an Allah'ın bir kitabıdır ayetleri yorumlamaya çalışırken hiçbir ayetin hiçbir ayetle çelişmemesine dikkat etmek lazımdır .


3-Ayetler hangi konu ile ilgili bir meseleden bahsediyorsa o ilim dalının verilerine ters düşmemesi gerekmektedir.


4- Kuran’ı kerim genelde kelimeleri hep çift kullanmıştır burada ayetten bir örnek vermek istiyorum.


18/109”de ki rabbimin sözlerini (yazmak) için deniz mürekkep olsa yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek rabbimin sözleri tükenmeden önce elbette deniz tükeniverirdi ,” 

buradaki bahsedilen deniz nehirlerin biriktirdiği büyük su kütlesidir. Şimdi mecazi anlamda Kuran'ın kullandığı denizi Kur’an’dan örneklendirmeye çalışalım.


18/60- “Hani Musa genç yardımcısına demişti; iki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim yada uzun zamanlar geçireceğim “


buradaki bahsedilen deniz de yine mecazi anlamda kullanılan hayat denizdir.

5- Kur’an diğer dillerde olduğu gibi kıssaları anlatırken sanatsal bir üslupla anlatmıştır yani geçmişi geleceği ve anı aynı anda kullanma sanatı yapmıştır.

6- Kur’ an olayları anlatırken bir roman biçiminde değil de bir meseleyi Kuran'ın her tarafına serpiştir.


7- Kuran'daki geçen her kelime bir manayı ifade eder. Hiç bir kelime hiç bir kelimenin yerini tutmaz. ve yerine kullanılmamıştır.


8- Kur’an iki gayib haberinden bahseder.Birisi insan kültürünün geliştikçe ilerledikçe çözebilecek oldukları gayib haberi,ikincisi de insan kültürünün ne kadar araştırsa incelese de çözemeyecek oldukları gayib haberidir.Bu ahret alemiyle ilgili yani kıyamet koptuktan sonraki ilgili bilgileri içerir.Zaten buna inananlara da mümin denir.


9- Kur’an’da Allah hitap ederken kendisi ile diyalog kurmak isteyenlere ancak hitap eder.Kur’an-ı Kerim’de ‘’Ey insanlar ,ey iman edenler, “ya resulüm” diye hitap ederken kafir olanlara peygamber aracılığıyla konuşuyor. Mesela,“deki ey kafirler” ifadesini kullanıyor.

İşte Kur’an da ki ayetleri düzgün bir şekilde anlayabilmek için bu saydıklarımızdan genel olarak haberdar olmak gerekir.

doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.

ALİ RIZA BORAZAN

MERSİN-ANAMUR

2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok guzeldi odevimde inşallah yardımcı olur

Ali Rıza Borazan dedi ki...

Teşekkür ediyorum adsız kardeşim