28 Şubat 2015 Cumartesi

BU SORUYA CEVAP VERECEK BİLENLER ARANIYOR!





RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!

Geçenlerde bir belgeselde aslan yavruları da, olan bir dişi aslana sahip olmak için önce yavrularını teker teker öldürüyor. Sonra aslanı haremine alıyor hep onu avlandırıyor hem kendisine dişilik yapıyor yavrularını doğurtturuyor. Tıpkı simdi bazı insanlar diktatörler bu şekilde yapıyor. Bir başka belgeselde aslanın biri ceylan yavrusunu bile koruyor onu besliyor. burdada tıpkı bazı insan örneklerine benziyor.

Şimdi soru şu. Yukarıdaki aslanlar iradesiz ve imtihanları yok. Ancak insanlar iradeli biri cehenneme biri cennete gidiyor. Yukarıdaki aslan yavrularının günahı nedir? Onlar neden sorusu sormayacak mı? Neden hayvanlar imtihan olmuyor insanlar oluyor. Neden o aslan yavrusu sorusunu soramıyor? insan yavrusu soruyor. Neden bir aslan melek gibi davranıyor da biri şeytan gibi. Bu sorunun cevabını bulun her şey çözülecek

AHMET EFTAL, kardeş güzel bir soru sormuş. Bu sorunun cevabını doğru bir Şekilde verebilmek için, Önce yaratıcıyı keşfetmek daha sonra da yaratılanları keşfetmek gerekir.  Ayrıca bunları doğru bir şekilde algılayabilmek için İnsanların davranış biçimini ve yol haritasını belirleyen Kuran’la tanışmak gerekir.

Kurana göre kâinatta temel olarak iki varlık vardır. Birisi Âdemoğlu şemsiyesi altında olan, kendilerine sorumluluk yüklenen, emanet yüklenen insanlardır. Diğer varlıklar ise âdemoğlu şemsiyesi altında olan insanlara hizmet etmek için yaratılmış meleklerdir. Şimdi Kuran’dan birkaç tane bununla ilgili ayet örneği  vererek konuyu, anlatmaya çalışalım.

76/1- Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.

Bu ayet Kur’an hakkında birazcık bilgisi olanlar için şu anlamı ifade ettiğini anlar. insanlar yaratılmadan önce Kâinatta insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bütün varlıklar yaratılıp, İnsanların hizmetine sunulmuştur. Gök cisimlerinden, ay, güneş, yıldızlar,  hava, oksijen, karbondioksitinden tutunda, yeryüzünde yaratılmış olan bitkiler hayvanlar madenler aklına gelebilen bütün insan için gerekli olan bütün yaratıklar İnsanoğluna hizmet için,hazır bir halde beklemektedirler. İnsanoğlu yaratılan varlıkların en son yaratılmış olanıdır.

2/29- Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, her şeyi bilendir.

Bakınız bu ayette de diğer vermiş olduğum ayetlerde geçen melek kelimesini destekleyen ve yerlerin ve göklerin yaratılışının tek sebebi insanoğlu olduğunu vurgulamaktadır.

33/72- Gerçek şu ki, Biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.

Yine bu ayette İnsanların dışında yaratılmış olan varlıkların yerini ve konumunu Kuran, hüsnü tahlil sanatı kullanarak tanımlamaktadır. İnsanların dışında yaratılmış olan bütün varlıklar sorumluluğu iradesi ve aklı olmayan varlıklardır. Dolayısı ile oları kendi yollarında insanlarda olduğu gibi, takva, fısk ve fücur olgusu da yoktur. Onlarda sadece kendilerine kodlanmış olan bilgiler vardır. Ama insana gelince Meleklerden insanları temel olarak ayıran özellik farklı seçeneklerden hangisini seçip seçmeyeceğinin seçimini kendisi yapmasıdır. İşte İnsanı Kuran tanımlarken, hem takva yoluna eğilimli, hem de fısk yoluna eğilimli, aklı ile nötr bir varlık olarak tanımlamaktadır.

76/2- Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
76/3- Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.
İnsan kelimesini, Allah iki ana çatıda toplamaktadır. Beden, can, ruh,-takva, iblis (fısk ve fücur), akıl. Bu saymış olduğum bütün vasıflardan insan meydana gelmektedir. İnsanı meydana getiren bütün parçalar melektir. Ancak insan melek değildir. İşte İnsan iki farklı yola gidebilme donanımı ile meleklerden ayrılmakta ve kendi seçimini kendisi vermesi sebebi ile dünya hayatında kendisine verilen bir zaman dilimi içerisinde onu halife konumuna, oturtulmaktadır.

38/75- (Allah) Dedi ki: “Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?”

Bunlar çok geniş konular ama Yine de kısaltabildiğim kadar kısaltarak anlatmaya çalışayım.

2/30- Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz Seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. (Allah:) “Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim” dedi.

İnsanlar yaratılmadan önce yaratılmış olan insanoğlunun bir zaman dilimi içerisinde kendi kararını kendisi vererek, denenmesi için yaratılan, aynı zamanda, bütün varlıklara hükmedebilme yeteneği ile Halife makamına oturtulmuş olan mükemmel bir varlıktır. Hâşâ tabiri caizse kendisine verilen o güç ve yetkiyle, bazıları ekini ve nesli yok ediyor. Güçlü olanlar gücü zayıf olan insanları kesip doğrayabiliyor. Hatta ve hatta kendi canına bile kıyabilecek kadar azgınlaşarak Yaratıcının müdahalesi olmadan istediğini yapıyor.

Her insanın öz yapısında var olan toplum dilinde vicdan, Kur’an dilinde takva sesi insanın yapması gereken doğru davranışların onaylayıcısı ve tasdikçisidir. Yanlış sözlerin ve davranışların da muhalefetçisidir. Bunun karşısında yanlış davranışların teklif sunucu, iblis olgusu bulunmaktadır. İblis olgusu ve takva olgusu insanın verdiği kararla insana hizmet eden iki farklı görev yapan meleklerdir.
Kur’an bu iki meleği ve insandaki rolünü şems suresinde şöyle izah etmektedir.
91/7- Nefse ve ona ‘bir düzen içinde biçim verene’,
91/8- Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).
91/9- Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur.
91/10- Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır.
İşte insanı insan yapan ve yaratılıştaki vermiş olduğu sözden caydırmakla görevli olan iblis olgusudur. İblis Sadece insanı kötülüklere teklif sunmakla görevlidir. O bir melek olarak kendisine kotlanmış olan bilgi ve görevi yerine getirmekle görevli bir melektir. Onun insan üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. Sana adam öldürmeyi teklif sunar sen o teklifi yapıp ve yapmamakta tamamen kendi özgür iradene bağlısın. İşte sana yüklenen emanet yeryüzünde bozguncu olmayacaksın seni yaratana karşı Büyüklük taslayıp mağrurlanmayacaksın, şeytanın adımlarını izlemeyeceksin,  “rabbim Allah’tır” deyip dosdoğru olan yolda yürüyeceksin demiştir.

Sana sende var olan takva sesi ile sana nebiler aracılığı ile gönderilen vahiyler çerçevesinde yüklenmiş olan sorumluluğu ve emaneti yerine getireceksin diye emir verilmiştir. Ama bu emirlere uyup uymadığın zaman sana Allah özel bir müdahalede bulunmayacağının sözünü vermiş ama seni ahiret âleminde yargılayacağını vaat etmiştir.

66/6- Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.

41/45- Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, fakat onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden (daha önce) bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Gerçekten onlar, bundan yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Vermiş olduğum bu ayetler örneklerinden sonra şimdi Ahmet kardeşin sorusunu tekrar naklederek cevaplamaya çalışalım.

Geçenlerde bir belgeselde aslan yavrular da olan bir dişi aslana sahip olmak için önce yavrularını teker teker öldürüyor sonra aslanı haremine alıyor hep onu avlandırıyor hem kendisine dişilik yapıyor yavrularını doğurtturuyor. Tıpkı simdi bazı insanlar diktatörler bu şekilde yapıyor. Bir başka belgeselde aslanın biri ceylan yavrusunu bile koruyor onu besliyor. Burada da tıpkı bazı insan örneklerine benziyor.

Şimdi soru şu. Yukarıdaki aslanlar iradesiz ve imtihanları yok. Ancak insanlar iradeli biri cehenneme biri cennete gidiyor. Yukarıdaki aslan yavrularının günahı nedir? Onlar neden sorusu sormayacak mı? Neden hayvanlar imtihan olmuyor insanlar oluyor. Neden o aslan yavrusu sorusunu soramıyor? İnsan yavrusu soruyor. Neden bir aslan melek gibi davranıyor da biri şeytan gibi. Bu sorunun cevabını bulun her şey çözülecek

Şimdi soruyu kısaltarak soralım. Neden hayvanlarda zulmeden hayvanlar ve mazlum zulme uğrayan hayvanlar olduğu halde onlar cennete ve cehenneme gitmiyorlar da, İnsanlara gelince zulmeden insanlar cehenneme gidiyor da mazlum zulmetmeyen insanlar cennete gidiyor?

El cevap- Zulüm yapan hayvanların görevi zulüm yapmak, zulüm yapmayan ve mazlum olan hayvanların görevi de mazlum olmak ve zulüm yapmamaktır. Bunların her ikisinin de yapmış oldukları görevler kendi seçenekleri değildir. Onlara bu görevler kodlanmıştır. Şimdi desek ki,  Baltayı eline almış adam mazlum bir kadına tecavüz ediyor onu balta ile öldürüp çöpe atıyor. Aynı baltayla başka bir adam, kadına tecavüz edip öldüren adamı öldürüyor.

Şimdi balta ben mazlum olan bir kadını öldüremem demediği gibi, zalim olanı da öldürürüm de diyemez, o bir melektir. Yani kendisine kodlanış olan bilgilerin dışında hareket edemez. İnsan onunla hem insanı öldürebilir hem de insanı kurtarabilir.
İnsanlarla hayvanları ayıran temel özellik insanlarda seçene ve irade vardır. Ama hayvanlarda seçenek ve irade yoktur. Seçenek olmayan iradesi olmayan hayvanlar imtihana tabi tutulmazlar. İmtihan kendi kararını seçenekler içerisinden kendisi vermekle denenmektedirler.

Hiç süserek insanları öldüren öküzlerin ve hayvanların mahkemelerde yargılandığını gördünüz mü? Hiç insanları parçalayan köpeklerin hapislerde yatırıldığını duydunuz mu? Zaten hayvanlar insanlar için yaratılmış varlıklardır. Eğer onlar kendi hayatlarına zarar veriyorlarsa keserler öldürürler. Eğer kendi hayatlarına yarar sağlıyorlarsa onları besleyip korurlar.

Çocuklar da sorumluluk çağına gelinceye kadar birer melektirler. Onlar ne zaman sorumluluk çağına gelirse o zaman onlara emanet ve sorumluluk yüklenmektedir. Çocuklar ergenlik yaşına gelinceye kadar yaptıkları güzel ve kötü davranışlardan sorumlu değildirler. Bundan dolayı onlar sorumluluk yaşına gelinceye kadar ne cennete ne de cehenneme gideceklerdir onlar imtihandan geçmediklerinden dolayı ceza ve mükâfat görmeyeceklerdir.

Allah insanların dışında olan bütün varlıkları insanların hizmeti için yaratmıştır. Yeryüzünde israf etmemek yapılmaması gerekenleri yapmamak içilmemesi gereken şeyleri içmemek koşulu ile onlardan insanlar diledikleri şekilde hizmet almak insanların hakkıdır.

İnsanlar dünya hayatındaki yaşamlarının birçok kurallarını hayvanlardan öğrenmektedirler. Kötü davranışları da hayvanların kötü davranışlar yapan hayvanlardan güzel davranışları da güzel davranış yapan hayvanlardan öğrenmektedirler.

Öyleyse Melek ve insanı tekrar tanımlayarak sorunun cevabını daha da güzel bir yere oturtturmaya çalışalım.

Melek; insanların fiziki psikolojik yapıları da dâhil olmak üzere insanlar için yaratılmış olan hem güzellikleri hem de kötülükleri yapmak istediği zaman her iki yönde insanlara hizmet sunmakla görevli zerreden küreye kadar bütün varlıkların genel adıdır.

İnsan; hem Rabbani yola hem de gayrı rabbani yola eğilimli aklı ile nötr,  mükemmel bir varlığın adıdır.

İnsana emanet yüklenmiş insanların dışında olan varlıklara emanet yüklememiş onun için onlarda suç işleme ve sevap işleme diye bir kavram yoktur. Hangi melek suç işlemekle görevli ise onu yerine getirir hangi melek güzellikleri yapmakla görevli ise onu yerine getirmekle görelidir.

Allah kimseyi ne cehenneme ne de cennete atar. Allah, sorumluluk yüklediği her insana aklını takvasını ve fücurunu verir hem doğru yolda hem de yanlış yolda gidebilecek sermayeyi de verir neticede takva yolunda gidenlere cenneti fücur yolunda gidenleri de cehennemi önüne teklif olarak sunar kim cenneti isterse cennete gidecek davranışları kendi seçer ve gider. Kim cehennemi isterse de cehenneme gidecek yolda yürür ve cehennemi seçer.

Allah hiç kimseye zulmedici değildir cennete ve cehenneme gitmek onun kaderine yazılmış bir alın yazsı değil onun kendi özgür iradesi ile kendi kaderini kendisi seçer Allah kimseye zulmedici değildir.

Doğrularım Allah’a yanlışlarım ise bana aittir.

ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN -ANAMUR
















Hiç yorum yok: