RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
İslam toplumlarında asırlardır anlatılan ve algılanan en önemli konulardan birisi de Allah ile resulünü birbirlerinden ayırarak iki ilah gibi görmeleridir. Kuran'a göre Hüküm koyan, kanun koyan, yaratan, öldüren, dirilten, yediren, içiren rızık veren, sadece ve sadece Allahtır.
Resullere itaat Resullerin Allah’tan aldıkları emirlerle sana elçilik yapmalarındandır. Allah’a itaat onun göndermiş olduğu emir ve yasaklara uymayla ancak mümkün olur. Yoksa Allah’a nasıl itaat edilecek? Resul de ondan gelen emirleri aktarması Allah ile senin aranda elçilik yapmasından dolayı resule itaat vardır. Kuran’dan örnekler vererek konuyu işlemeye çalışalım.
İslam toplumlarında asırlardır anlatılan ve algılanan en önemli konulardan birisi de Allah ile resulünü birbirlerinden ayırarak iki ilah gibi görmeleridir. Kuran'a göre Hüküm koyan, kanun koyan, yaratan, öldüren, dirilten, yediren, içiren rızık veren, sadece ve sadece Allahtır.
Resullere itaat Resullerin Allah’tan aldıkları emirlerle sana elçilik yapmalarındandır. Allah’a itaat onun göndermiş olduğu emir ve yasaklara uymayla ancak mümkün olur. Yoksa Allah’a nasıl itaat edilecek? Resul de ondan gelen emirleri aktarması Allah ile senin aranda elçilik yapmasından dolayı resule itaat vardır. Kuran’dan örnekler vererek konuyu işlemeye çalışalım.
33/36- Allah ve Resûlü, bir işe
hükmettiği zaman, Mümin bir erkek ve Mümin bir kadın için o işte kendi
isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü’ne isyan ederse,
artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Resul
Allah’tan vahiy alması ve aktarması
nedeniyle seninle Allah arasında bir elçidir. Onun vasfı vahyi sana
aktarmasıdır. Elçiye zeval olmaz derler ya aynen de Allah resulü getirdiği
vahiylerde kendi katkısı yoktur.
Bu sebeple onun getirdiklerine itiraz etme inkar etme ve saygısızlık duyma Allah’a saygısızlık duymadır. Onun getirdiklerine itaat ve saygı duyma da Allah’a itaat ve saygı duymadır.Peygamber ve peygamberlerin yaşadığı ve söyledikleri vahyin bir aynasıdır.Bir gölgesidir. Onlar vahyin dışında nebi ve resul olduktan sonra Ne söz söyleme ne de yaşama koyma hakkına sahip değillerdir. Bu onlarla Allah’ın bir sözleşmeleridir.
Bu sebeple onun getirdiklerine itiraz etme inkar etme ve saygısızlık duyma Allah’a saygısızlık duymadır. Onun getirdiklerine itaat ve saygı duyma da Allah’a itaat ve saygı duymadır.Peygamber ve peygamberlerin yaşadığı ve söyledikleri vahyin bir aynasıdır.Bir gölgesidir. Onlar vahyin dışında nebi ve resul olduktan sonra Ne söz söyleme ne de yaşama koyma hakkına sahip değillerdir. Bu onlarla Allah’ın bir sözleşmeleridir.
3/81- Hani Allah peygamberlerden 'kesin
bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonra
size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman
edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar
ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik"
demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid
olanlardanım" demişti.
Yüz
binlerce uydurma hadislerle peygamber profili çizenler Yanılmakta ve
yanıltmaktadırlar. Bir sözün doğru olduğunu anlayabilmek için kuranı bilmek
gerekir. Eğer bir sözün aslı eğer kuranın kendisinde varsa başka yerlerden söz
aramaya ve söz derlemeye ne gerek vardır. Peygamberin bağlı bulunduğu kaynak
vahiydir. Vahiy de kuranın ta kendisidir. Kuranda her örmnekten bir örnek
verilmiş hiçbir eksik de bırakılmamıştır.
39/27- Andolsun, Biz bu Kuran’da, belki
öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik. 27- Andolsun,
Biz bu Kuran’da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir
örnekten verdik.
6/38- Yeryüzünde hiçbir canlı ve iki
kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz kitapta
hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır.
Bu
vermiş olduğum ayetler. Peygamber ve peygamberlerin yerini ve konumunu
belirlemektedir. Kuran’da her örnekten
bir örnek verilmişse ve hiçbir eslik de bırakılmamışsa peygambere düşen görev
onu söylemek ve onu yerine getirmekten başka ne olabilir ki? İman edenler de
onun getirdiklerine iman ederler ve hayatlarına onu aktarırlar. İşte Allah’a
itaat ve peygambere itaat budur.
2/285- Elçi, kendisine Rabbinden
indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve
elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt
etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak
Sanadır" dediler.
Evet
o nebi ve resul vahyin kontrolündedir. kendi hevasından konuşmaz ve kendi
isteklerine göre de yaşamaz. Eğer öyle olmuş olsaydı. Peygamberlikten
azledilirdi.
69/40- Hiç şüphesiz o (Kur'an), şerefli bir elçinin
kesin sözüdür.
69/41- O, bir şairin sözü değildir. Ne az inanıyorsunuz?
69/42- Bir kahinin de sözü değildir. Ne az öğüt
alıp-düşünüyorsunuz?
69/43- Alemlerin Rabbinden bir indirilmedir.
69/44- Eğer o, Bize karşı bazı sözleri uydurup-söylemiş
olsaydı.
69/45- Muhakkak onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini)
çekip-alıverirdik.
69/46- Sonra onun can damarını elbette keserdik.
69/47- O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu
kendisinden engelleyip-uzaklaştıramazdı.
69/48- Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler
için bir öğüttür.
Bu
ayetler bize nebi ve resulün yerini ve konumunu tanımlamakta, ve onu nasıl bir
yere koyacağımızı Allah belirlemektedir. Hiçbir Müslüman onu sıradan bir insan
gibi göremez. Ve hiçbir Müslüman da onu Allah yerine de koyamaz o İnsanlar ile
Allah arasında bir nebi ve resuldür. Allah emreder resul de o emri hem
insanlara aktarır. Hem de yaşar. İman edenler de o peygambere itaat eder ve onu
takip ederler.
Doğruların Allah'a Yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Doğruların Allah'a Yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder