AHİRET ALEMİNDE ŞEFAAT YOKTUR
İslam
toplumlarında geleneksel olarak
toplumlardan toplumlara aktarılan genç yaşta ölen çocukların, şeyhlerin
şehitlerin alimlerin peygamberlerin şefaat edeceğine dair söylentiler devam
ederek gelmiş ve gelmeye devam etmektedir.
Oysa Kuran kesinlikle insanın
kendi takvası ve amelinin dışında hiçbir şefaatçinin olmayacağını
vurgulamaktadır. Şimdi Kuran'dan ayetlerden
birkaç tane örnek vererek ahret aleminde
şefaatin olmadığını kanıtlamaya çalışalım.
2/48- Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına
bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden
bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
2/255- Allah... O'ndan başka İlah
yoktur. Diridir, Kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne
varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun Katında şefaatte bulunacak kimdir?
O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının
dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün
gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek
Yücedir, pek büyüktür.
20/108- O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan
çağırıcıya uyacaklar. Rahman (olan Allah)a karşı sesler kısılmıştır; artık bir
hırıltıdan başka bir şey işitemezsin.
20/109- O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin
verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar
sağlamaz.
Kuran’da Şefaatle ilgili yirmi beş adet ayet
geçmektedir. Yirmi beş ayetten sadece iki ayetinde “Allah’ın izin verdiği”
şefaatçiden söz etmektedir. Allah’ın insanlara dünya hayatında hem sapma yolunu
hem de hidayete erme yolunu yaratıp, kendi özgür iradesiyle insan sapmayı ve
hidayete ermeyi kendisi seçiyorsa,Allah’ın izin verdikleri de hak yolu hidayet
yolunu seçenlerdir.
İşte Kuran’ın iki ayetinde de bahsedilen davranış ve amellerinden hoşnut olduğu,” O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.” Bu insanlardır. Yoksa Allah kendilerinin dışında bazı şefaatçiler türetip onlar şefaatçi olmayacaklardır.
Şimdi Kuran’dan onunla ilgili başka bir ayeti yerine koyarsak herhalde ahret aleminde insanların kendi amellerinden başka Allah’ın izin verdiği şefaatçilerin olmadığı anlaşılacaktır kanaatindeyim. İşte ahret sahnesinden bir konuşma fotoğrafı.
İşte Kuran’ın iki ayetinde de bahsedilen davranış ve amellerinden hoşnut olduğu,” O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.” Bu insanlardır. Yoksa Allah kendilerinin dışında bazı şefaatçiler türetip onlar şefaatçi olmayacaklardır.
Şimdi Kuran’dan onunla ilgili başka bir ayeti yerine koyarsak herhalde ahret aleminde insanların kendi amellerinden başka Allah’ın izin verdiği şefaatçilerin olmadığı anlaşılacaktır kanaatindeyim. İşte ahret sahnesinden bir konuşma fotoğrafı.
50/ 28- (Allah buyurur:) "Benim Huzurumda
çekişip-durmayın. Ben size daha önce 'kesin bir uyarı' göndermiştim."
50/29- "Huzurumda söz değişikliğe uğratılmaz ve
Ben kullara zulmedici değilim."
50/30- O gün cehenneme diyeceğiz: "Doldun
mu?" O da: "Daha fazlası var mı?" diyecek.
Cennet ve cehennem
insanların kendi dünya hayatında kendi
seçimlerinin sonucunda kendi kazandıkları yerdir. Bu ifadeye göre Allah hiçbir
insanı cennet ve cehenneme atmaz. Kişiler kendi kendilerini cennet ve cehennemi
kazanma yollarını seçerek atarlar.
"Huzurumda söz değişikliğe uğratılmaz ve Ben kullara zulmedici değilim."
Bu ayet her şeyi özetleyip son noktayı koyuyor.
Doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
"Huzurumda söz değişikliğe uğratılmaz ve Ben kullara zulmedici değilim."
Bu ayet her şeyi özetleyip son noktayı koyuyor.
Doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder