RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
2/222- Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever."
2/222- Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever."
Biz
işin tıbbi boyutundan ziyade, Kuran'ın adetli kadınların namaz kılıp kılmaması
konusunda verdiği hükmü anlamaya
çalışacağız.
Allah
Kuran’da bir hükmü belirtirken mutlaka
ayet içerisinde sebebini de ortaya koymaktadır. Buradaki hitap evli kadınlar
ile ilgilidir. “Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir
rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine
kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın.”
Dikkat
edilirse ifade fiziksel bir rahatsızlıktan söz etmektedir. Eğer kadınlarla adet
halinde cinsel bir ilgi kurulursa sonucunda bir takım sıkıntılara yol açacağı
anlatılmaktadır.
Hangi bu konuda uzman olan doktor, bu hükmün doğru olmadığını söyleyebilir? Bu Kuran’ın bütün dünyaya verdiği evrensel bir mesajdır. Modern tıbbın bu konuda görüşüne müracaat edelim daha sonra adet halinin namaz ile ilgili değil, cinsellikle ilgili olduğunu anlatmaya çalışalım.
Hangi bu konuda uzman olan doktor, bu hükmün doğru olmadığını söyleyebilir? Bu Kuran’ın bütün dünyaya verdiği evrensel bir mesajdır. Modern tıbbın bu konuda görüşüne müracaat edelim daha sonra adet halinin namaz ile ilgili değil, cinsellikle ilgili olduğunu anlatmaya çalışalım.
ALINTI
MODERN TIP VE ÂDET
Âdet konusunu
islâmî esaslara göre inceleyip, helâl ve haram olan davranışları öğrendikten
sonra, konuya modern tıbbın bakış açısını da vermek uygun olacaktır. Bu sayede
islâmî prensipler ve insan fıtratına uygunlukları daha net anlaşılacaktır.
Konunun bu açıdan anlatımına geçmeden önce bu konuda da islâmî bir kuraldan söz
etmek istiyorum:
Âyet, hadis ve "icma", yani ilk Müslüman bilginlerin söz birliği ile hükmü belirlenmemiş konularda islâm, tıbbı bir hakem olarak kabul eder ve meseleyi bilen "adil" bir doktorun zararlı dediğini mekruh, ya da haram, zararsız dediğini de mubah ya da helâl sayar. Meselâ, âdet ve lohusalık devreleri dışında kadından kan gelmesi sırasında cinsel ilişkiyi islâm haram kılmış değildir.
Ama adil bir doktor, böyle bir kadını muayenesi sonucu cinsel ilişkide bulunmasının zararlı olacağını söylerse, onun için cinsel ilişki en azından "mekruh" olur.Ama İslam'ın sözü edilen üç yolla hüküm bildirdiği konularda tıbbın dediğine itibar edilmez.
Çünkü tıp sürekli ilerlemekte ve bugün zararsız dediğine yarın zararlı diyebilmektedir. Tıp uzmanları bu tür konularda da zaten söz birliği edememektedirler. Meselâ çoğunlukla doktorlar âdet halinde cinsel ilişkinin zararlı olduğunu söylerken, arada bir, bunun zararsız olduğunu söyleyenler de çıkmaktadır.
Âyet, hadis ve "icma", yani ilk Müslüman bilginlerin söz birliği ile hükmü belirlenmemiş konularda islâm, tıbbı bir hakem olarak kabul eder ve meseleyi bilen "adil" bir doktorun zararlı dediğini mekruh, ya da haram, zararsız dediğini de mubah ya da helâl sayar. Meselâ, âdet ve lohusalık devreleri dışında kadından kan gelmesi sırasında cinsel ilişkiyi islâm haram kılmış değildir.
Ama adil bir doktor, böyle bir kadını muayenesi sonucu cinsel ilişkide bulunmasının zararlı olacağını söylerse, onun için cinsel ilişki en azından "mekruh" olur.Ama İslam'ın sözü edilen üç yolla hüküm bildirdiği konularda tıbbın dediğine itibar edilmez.
Çünkü tıp sürekli ilerlemekte ve bugün zararsız dediğine yarın zararlı diyebilmektedir. Tıp uzmanları bu tür konularda da zaten söz birliği edememektedirler. Meselâ çoğunlukla doktorlar âdet halinde cinsel ilişkinin zararlı olduğunu söylerken, arada bir, bunun zararsız olduğunu söyleyenler de çıkmaktadır.
a) Tıp Açısından
Âdet:
Kadının hayatında
ilk âdet kanaması (menarche) ile başlayıp, âdetten kesilene kadar (menopouse)
her ay belirli zaman devam eden kanamadır. Bu; menses, âdet kanaması, regli,
aybaşı, kirlenme gibi kelimelerle de ifade edilir.
İlk âdet görme
zamanı memleketimizde 13-14 yaşlarıdır. Daha erken de görülebilir. En erken
görülme yaşı olarak kabul edilmiştir. Âdetten kesilme yaşı ise 45- 50'dir. En
son 60 yaşına kadar devam edebilir.
Âdetin
başlamasına, bitişine ve düzenine etki eden çeşitli faktörler vardır:
l. Şiddetli geçen
rahatsızlıklar,
2. Kronik (müzmin)
hastalıklar,
3. İklim
değişiklikleri (Meselâ sıcak ülkelerde daha erken yaşlarda görülür),
4. Çevre
değişiklikleri (Yatılı okul ve seyahat gibi),
5. Korku, heyecan
(Harpler ve büyük üzüntüler gibi).
6. Aşırı bedensel
faaliyet,
7. Dengesiz
zayıflama rejimleri,
8. Aşırı gebe
kalma isteği veya gebe kalma korkusu.
Âdet kanaması;
rahmin (uterus) en iç tabakası olan endometriumun 27-28 gün süresince,
hormonların etkisiyle gelişip, dördüncü hafta sonunda hormonların kandan
çekilmesiyle, bu gelişen tabakanın bozulup dökülmesi olayıdır.
"Âdet kanı
genellikle, kadın tohumu olan yumurtanın aşılanmadığını, gebeliğin olmadığını
gösterir." Buradan anlaşılacağı gibi âdet kanı vücudumuzdaki dolaşan
kandan farklı yapıdadır. İçinde bol miktarda doku artığı vardır. Akyuvarlar
bakımından oldukça zengindir. Âdet kanında pıhtılaşma olmaz. İçinde birtakım
enzim ve kimyasal maddelerin miktarı artmıştır. Meselâ arsen normal kanda Y.103
mikrogram olduğu halde, âdet kanında Y.320 mikrogramdir.
"Genellikle
3-5 gün devam eder. İlk iki gün dahâ bol akar. Akan kan yaklaşık 100 gram kadardır.
Pıhtılaşma yan ve suluca olan âdet kanına üreme yollarındaki akıntılar, bu
yolun iç zarlarının döküntüleri ve bu yollarda her zaman pek bol bulunan
yabancı bir çok mikroplar karışır.
Bütün bunlar âdet kanına ağır koku verir... Koku diğer değişmelerle de tiksindirici bir hal alır. Temizliğe dikat etmeyenlerde âdet zamanında ayrıca ağır bir ter kokusu da olur. Kandaki zehir oranı artar. Hattâ bu bazan o derece şiddetli olabilir ki, mayaların üremesini durdurabilir, çiçekleri soldurabilir, sirke ve konserveleri bozabilir..."
Bütün bunlar âdet kanına ağır koku verir... Koku diğer değişmelerle de tiksindirici bir hal alır. Temizliğe dikat etmeyenlerde âdet zamanında ayrıca ağır bir ter kokusu da olur. Kandaki zehir oranı artar. Hattâ bu bazan o derece şiddetli olabilir ki, mayaların üremesini durdurabilir, çiçekleri soldurabilir, sirke ve konserveleri bozabilir..."
b) Âdetlinın
Dikkat Etmesi Gereken Konular:
Tarih boyunca âdet
kanaması çok ters yorumlanmış, çeşitli kültürlerin etkisiyle âdet gören hanım
toplumdan uzak tutulmuş, dışlanmıştır. Zamanımızda ise genç kızlar bu olayı
çeşitli kaynaklardan öğrendikleri için hatalı davranışlar içine
girebilmektedirler.
Ya da utanma duygusu altında hijyenik şartlardan uzak bir yaşantı içerisinde çeşitli hastalıklara kapı açılmaktadır. İlk âdet kanaması genç kızlarda şok etkisi yapmakta, bazen hayat boyu sürecek gerginlik, sinirlilik, korku, huzursuzluk hatta dismonere dediğimiz sancılı âdetlere sebep olmaktadır.
Ya da utanma duygusu altında hijyenik şartlardan uzak bir yaşantı içerisinde çeşitli hastalıklara kapı açılmaktadır. İlk âdet kanaması genç kızlarda şok etkisi yapmakta, bazen hayat boyu sürecek gerginlik, sinirlilik, korku, huzursuzluk hatta dismonere dediğimiz sancılı âdetlere sebep olmaktadır.
Bu yüzden
gelişmekte olan genç kıza aybaşı olayının fizyolojik olduğunu annelik ve
kadınlık sorumluluğunun başlangıcı olduğunu. hayatın en anlamlı ve olgun
dönemine geçişi simgelediğini anlatmalıdır."
Böyle bir dönemde bilgili ve anlayışlı bir anneye düşen en önemli görev; kızını, aybaşı konusunda aydınlatmaktır. Bunun için de kızı ile bir arkadaş gibi konuşup ona, günün birinde idrar yolundan biraz kan geldiğini göreceğini, bunun gayet normal bir olay olduğunu, bundan korkmaması gerektiğini, çünkü anne olacak her genç kızda belli yaştan başlamak üzere bunun görüldüğünü ve gerekli diğer yönlerini öğretmesi gerekir."
Böyle bir dönemde bilgili ve anlayışlı bir anneye düşen en önemli görev; kızını, aybaşı konusunda aydınlatmaktır. Bunun için de kızı ile bir arkadaş gibi konuşup ona, günün birinde idrar yolundan biraz kan geldiğini göreceğini, bunun gayet normal bir olay olduğunu, bundan korkmaması gerektiğini, çünkü anne olacak her genç kızda belli yaştan başlamak üzere bunun görüldüğünü ve gerekli diğer yönlerini öğretmesi gerekir."
Özellikle âdet
günlerinde temizliğe çok dikkat etmeli, fena kokuları önlemesi bakımından,
üşütmemek kaydıyla, sık sık banyo yapmalıdır."Çünkü bu zaman kanın zehiri
arttığı gibi, vücudun salgılarının (ter, yağ ve benzerlerinin) de zehiri
çoğalır..." "Bu temizliğin en iyisi, vücudu sıcak sabunlu su ile
yıkamaktır. Ilık duşlar bir dereceye kadar yapılabilirse de hamama gitmek doğru
değildir.
Hamam sıcak olur, âdet kanının artmasına yol açar..." "Ilık ve sıcak banyolar ancak ay hali gelmeden birkaç gün önce âdetleri aksayan ve az gelenlere yararlıdır. Ay halinde iken soğuk su banyoları ve denize girmekten de sakınmalıdır. Bu durum, üreme organlarını fazla kan kaplamasına, dolayısıyla bel ve kasık ağrılarına, üreme yollarının nezle ve iltihaplarına ve pek çok rahatsızlıklara sebep olabilir..."
"Her kız ve kadın özellikle de evli olanlar ve doğuranlar, âdetlerine yakın günlerde, âdet günlerinde ve bunu izleyen günlerde cinsel organlarının temizliğine çok dikkat etmelidirler." "Çünkü bir kadının sağlıklı, huzurlu ve neşeli olması, maddî bakımdan ayhali günlerinde gözeteceği temizlik derecesine bağlıdır."
Hamam sıcak olur, âdet kanının artmasına yol açar..." "Ilık ve sıcak banyolar ancak ay hali gelmeden birkaç gün önce âdetleri aksayan ve az gelenlere yararlıdır. Ay halinde iken soğuk su banyoları ve denize girmekten de sakınmalıdır. Bu durum, üreme organlarını fazla kan kaplamasına, dolayısıyla bel ve kasık ağrılarına, üreme yollarının nezle ve iltihaplarına ve pek çok rahatsızlıklara sebep olabilir..."
"Her kız ve kadın özellikle de evli olanlar ve doğuranlar, âdetlerine yakın günlerde, âdet günlerinde ve bunu izleyen günlerde cinsel organlarının temizliğine çok dikkat etmelidirler." "Çünkü bir kadının sağlıklı, huzurlu ve neşeli olması, maddî bakımdan ayhali günlerinde gözeteceği temizlik derecesine bağlıdır."
"Aybaşı hali
bir bakıma da bir tür hastalık ve yorgunluk demektir. Bizde, başta kısırlık
olmak üzere, kadın hastalıklarının çoğu, kadınlarımızın özellikle ay hallerin
de dinlenmemelerinden, bu arada kendilerini fazla yormalarından ileri
gelir."
"Sancılı âdet
görenler, ay hallerini yatakta geçirmelidir. Ayakları sıcak tutmak, karına
sıcak pansuman yapmak, ağrıların şiddetlerini az çok hafifletir."
Âdet öncesi
sendromu, genellikle otuz yaşından sonra sıkça rastlanır. Vücuttaki hormon
dengesi bozukluğuna bağlı olarak karında gerginlik, el ve ayaklarda ödem, memelerde
hassasiyet, kilo alma, çabuk susama, kolay yorulma, baş ağrıları, kabızlık,baş
dönmesi; korku, huzursuzluk, mizaç değişiklikleri... görülebilir. Âdet
gördükten sonra bu şikâyetler derece derece azalır. Kişinin, bunların
olabileceğini (bunun normal sayılabileceğini) düşünüp boşu boşuna sinirlerini
bozmaması, bu devrede ağır işlere kalkışmaması uygun olur.
Âdet halinde
kadın, temiz ve kan emici özetlikte ped kullanmalıdır. Direkt pamuk yerine,
gazlı beze sarılı pamuk kullanmalı veya özel hazırlanmış yumuşak kumaştan ped
temin edilmelidir. Avrupa'da vajina (hazhe) içerisine konan tamponlar vardır.
Bunlar uzun süre içerde kalır veya unutulursa çok pis kokulara; akıntılara,
tahrişlere yol açar. Onun için bunları kullanmamak daha uygundur.
"Bunun için
en iyisi, manifaturacılarda pek ucuza satılan tülbentten birkaç metre alıp,
mutlaka ütüleyerek el altında hazır bulundurmaktır."
Petler sık sık
değiştirilmeli, ıslak çamaşırla gezmemelidir. Kanama sırasında dış genital
bölge sık sık temizlenmelidir. Kokuya karşı kullanılan (intim, spray) gibi
kokulu pudralar tende tahrişlere sebep olabilir veya bölgenin asiditesini
bozacağından kullanılmaması daha uygun olur.
"Geceleri
yatarken dişlerini temizlemeli ve ayaklarını; özellikle de ayak parmaklarının
arasını, sabunla yıkamalıdır."
"Ayrıca,
soğuk duşlardan, kendisini ve özellikle de ayaklarını üşütmekten, uzun yol
yürümekten, ata ve bisiklete binmekten, ayaklı dikiş makinesi kullanmaktan,
ağır yük kaldırmaktan, uykusuzluktan sakınmalıdır. Fena koku yayan yiyeceklerden
çekinmelidir."
"Evli
kadınlar kocalarına, dolayısı ile erkekler de eşlerine böyle günlerde daha
fazla bir sevgi ve anlayış göstermelidirler. Çünkü bir çok aile buhranları,
kadınların ay başılı günlerinde, eşlerin karşılıklı anlayışsızlıkları ve yersiz
davranışları yüzünden olmaktadır."
Bu arada şunu
vurgulamak gerekir: Âdet dışındaki akıntılar nedeniyle bazı hanımlar ped,
pamuk, gazlı bez kullanmaktadır. Bunlar özellikle abdestin bozulmaması için vajinaya
doğru (içeri) konulmaktadır.
Bu uygulama, kullanılan malzemenin daha yukarı kaçmasına sebep olabileceğinden veya akıntının önünü kapatacağından ve uzun süre bırakılırsa, mikropların üremesine yol açacağından sakıncalıdır. Dışarıdan uygulamanın, sık sık değiştirilmesi şartıyla zararı yoktur. Yalnız emici özellikte bez kullanmak uygundur. En iyisi gazlı beze sarılmış pamuktur. (adı ve emici olmayan pamuk kullanmak zararlıdır).
Bu uygulama, kullanılan malzemenin daha yukarı kaçmasına sebep olabileceğinden veya akıntının önünü kapatacağından ve uzun süre bırakılırsa, mikropların üremesine yol açacağından sakıncalıdır. Dışarıdan uygulamanın, sık sık değiştirilmesi şartıyla zararı yoktur. Yalnız emici özellikte bez kullanmak uygundur. En iyisi gazlı beze sarılmış pamuktur. (adı ve emici olmayan pamuk kullanmak zararlıdır).
Vücudun genel
temizliğinin yapılması ve dinçlik kazanmak açısından âdetin bitiminde de
yıkanmak uygundur.
Ayrıca yıkanma
amacıyla veya temizlik düşüncesiyle bazı hanımlar vajinaya ellerini sokarak
yıkamaya kalkışırlar. Eller her zaman mikrop taşıyan organlardır. Sonra
tırnaklar vajinayı ve rahim ağzını (kollumu) tahriş edebilir. Bu sebeple eller
gelişi güzel içeriye sokulmamalıdır.
Zaten rahim
ağzından salgılanan sıvı hazneyi temizler.Nasıl baş aşağı tutulan bir bardak
içerisinde bir şey kalmıyorsa, vajinada da fazla bir şey kalmaz, akar.
Âdetli ile Cinsel
ilişki:
Âdet halindeki
kadının:
1. Vücut direnci
azalmıştır,
2. Rahim, iç
dokularının dökülmesiyle açık bir yara haline gelmiştir. Dışarıdan gelecek bir
mikrop kolay yerleşir ve faaliyet gösterir,
3. Kadın bu halde
iken yapılacak cinsel ilişki tiksindirici olabilir. Onun için cinsel ilişkide
bulunulmamalıdır.
"Kadın ay
hallerinde erkekle bir araya gelmemelidir. Kan kaybeden, büyük bir sarsıntı
geçirmekte olan kadın, bu zaman az-çok rahatsız bilinmeli ve her türlü,
özellikle de cinsel heyecanlanmalardan uzak bırakılmalıdır. Ay halinde kadının
üreme yolları kanla dolgun rahmin damarlarının ağzı açık, az çok bereli bir
haldedir.
En titiz ve temiz olanlarda bile bu yollarda uyuşuk ve sinsice bekleyen sayısı, milyonlarca mikrop vardır. Ay hallerinde bunlar hemen çabucak ürer çoğalır, güçlenir, fırsat kollar ve en ufak bir sebeple hemen bereli bulunan üreme organlarına, rahime ve yumurtalıklara salar, bu sıra olacak cinsel ilişki, mikropların her yana yayılmasına sebep olur, bu hal kadını örseler, hasta eder. Devamlı olursa fazla kan boşalmasına, bel ve kasık ağrılarına, ciddi birçok kadın hastalıklarının uyanmasına sebep olur."
En titiz ve temiz olanlarda bile bu yollarda uyuşuk ve sinsice bekleyen sayısı, milyonlarca mikrop vardır. Ay hallerinde bunlar hemen çabucak ürer çoğalır, güçlenir, fırsat kollar ve en ufak bir sebeple hemen bereli bulunan üreme organlarına, rahime ve yumurtalıklara salar, bu sıra olacak cinsel ilişki, mikropların her yana yayılmasına sebep olur, bu hal kadını örseler, hasta eder. Devamlı olursa fazla kan boşalmasına, bel ve kasık ağrılarına, ciddi birçok kadın hastalıklarının uyanmasına sebep olur."
"Sonra âdet
kanının kendine has ağır bir kokusu vardır. Bu koku pek temiz kadınların bile
ter ve tenini kaplar. Bu kokudan kadın kendisi bile tiksinir. Bu sırada olacak
cinsel yaklaşmada bu ağır koku erkeği de tiksindirir."
"Zaten
kadınlar çoğunlukla bu zamanlarda isteksiz olurlar. Gerçi bu sırada pek
isteklenenler de görülür. Fakat her ne olursa olsun, kadın bu devrede
dinlenmeye muhtaç olduğundan rahat bırakılmalıdır."
Diğer Konular
Âdet günlerini
değiştiren; meselâ âdeti öne alan ya da geciktiren ilaçların kullanılması
halinde, geciken ya da öne alınan kan bütün özellikleri ile âdet kanı mıdır?
Âdet günlerinin
öne alınması veya geciktirilmesinde gelen kan yine endometriumun dökülmesi ile
oluşan aynı özellikte kandır. Bu tür ilaçların çok nadiren tatbik edilmesinde
bir sakınca yoktur. Yalnız gelişi güzel, her akla geldiği zaman çeşitli
bahanelerle âdet gününü değiştirmek vücudun çalışma mekanizmasını bozacağından
yapılmaması uygundur. Zira ileride düzeltilmeyen veya doktoru çok uğraştıran
âdet bozukluklar meydana gelebilir.
*****
*****
Tıp ilminin ortaya
koyduğu verilerle Kuran’ın verdiği hüküm
adet halinde olan kadınların cinsel konuda ilişki kurulmaması konusunda
birleşmektedir. Şimdi Kuran’ın temizlenmeden neyi murat etmek istediğini,
namazla ilgili olup olmadığını Kuran’dan bulmaya çalışalım.
KADINLARIN ADET
GÖRMESİ NAMAZA DEĞİL CİNSEL YAKLAŞIMA ENGELDİR.
Din adamlarının
ittifakla söz ettikleri yanlışlardan birisi de
Kadınların adet halinde iken namaz kılmalarını, oruç tutmalarını Kuran
okumalarını engellemeleridir. Oysa Kuran adet halini sadece evli olan
kadınların kocalarıyla cinsel ilgi kurmalarını yasaklamaktadır. Temizlik
kelimesini cinselliğe uygun olmayan halin cinselliğe hazır hale gelmesi olarak
burada açıklamaktadır. Kuranda temiz kelimesi hangi anlamlarda kullanılmış,
Kuran bütünlüğü içerisinde onlara bir
göz atalım.
79/ 17-
"Firavun'a git; çünkü o, azdı."
79/18- Ona de ki:
“Temizlenmek ister misin?"
79/19- "Seni
Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun."
Bakınız kuran temizlenmek ifadesini konu
içerisinde nasıl kullanmış. Eğer burada
temizlenmek kelimesi maddi kirlilikten
söz etmiş olsaydı, inkar ve azgınlığı gündeme getirmeye gerek yoktu. Aklı olan
ve aklını kullanan herkes bilir ki Kuran’ın burada temizlenmek kelimesini
küfürden inkardan arınmak olduğunu ve onun
için kullanıldığını bilir.
Temiz kelimesi
kuranda seksen sekiz yerde kullanılmıştır. Ve kullanıldığı yerde neyin
temizlenmesi hakkında kullanıldığı anlatılmaktadır. Şimdi temiz kelimesinin
kullanıldığı bazı ayetlerden örnekler vererek konuşlandığı yerdeki anlamını
görmeye çalışalım.
8/ 11- Hani
Kendisi'nden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi kendisiyle
tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalplerinizin üstünde
(güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz
üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.
Buradaki temizlik
vahyin emirleri ve yaşamının dışındaki bütün düşünce ve eylemlerden arınmak ve
uzaklaşmak olarak kullanılmıştır.
8/ 26- Hatırlayın;
hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi
kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı,
sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki
şükredesiniz.
Buradaki temiz
kelimesi helal olan Allah’ın insanların yararına ve lehinde olan bütün
güzellikler olarak kullanılan
temizliktir.
8/ 37- Bu,
Allah'ın murdar olanı temizden ayırt etmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı
üzerinde kılıp tümünü biriktirerek cehenneme atması içindir. İşte bunlar
hüsrana uğrayanlardır.
Bu ayetteki
temizlik rabbani yol ile gayrı rabbani yolun saflaşmasını netleşmesini ifade
eden temizliktir.
11/ 78- Kavmi ona
doğru koşarak geldi; onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler. "Ey
kavmim" dedi. "İşte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir.
Artık Allah'tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin. İçinizde hiç
aklı başında olan (reşid) bir adam yok mu?"
Kızlar kelimesi bu
ayette nesep ve soy ifade eden bir kız değil, lutiliğin zıddı olan bir
ilişkinin meşruluğunu erkeklerin birbirleriyle değil erkeklerin kadınlarla olması gereken ilişkiden söz etmektedir.
Helal ve temiz olan ilişki şekli helal ve temiz olan kadınlardan evlenilerek
Allah’ın emrettiği yerden gidilmesi gereken bir ilişkidir. Bu ayetteki temizlik onu anlatmaktadır.
Temiz ve
temizlenme konusunda daha da detaya inmek isteyenler. Kuran arama motorundan
bulup diğer ayetlerde temiz ve temizlenme konusunda bilgi edinebilirler.
KURANDA NAMAZA
MANİ OLAN ENGELLER!
5/ 6- Ey iman
edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi
yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da
(yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta
iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara
dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm
edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük
çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister.
Umulur ki şükredersiniz.
4/ 43- Ey iman
edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta
olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya
yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz
yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla
teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah,
bağışlayandır, esirgeyendir.
Kuran’da namaz kılmak için,engel olan durumları bu iki
ayette özetlemiştir. Bunları Ayetler içerisinden çıkarmaya çalışalım.
NAMAZA ENGEL OLAN
HALLER.
1-Abdestsiz olmak,
2-cünüp olmak, 3-ayak yolundan gelmek, bunları hem küçük abdest hem büyük
abdest hem de yelleme olarak anlayabiliriz. 4-Kadınlarla cinsel ilgi kurmak, ve
arkasından gusletmeme hali. 5-Sarhoş olmak veya akli melekelerin kaybedilmesidir. 6- Uykudur.
Şimdi kadınların aybaşı halinin namaza engel olup olmadığını doğru anlamak için ayeti tekrar naklederek düşüncelerimizi saflaştırmaya çalışalım.
Şimdi kadınların aybaşı halinin namaza engel olup olmadığını doğru anlamak için ayeti tekrar naklederek düşüncelerimizi saflaştırmaya çalışalım.
2/222-
Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık
(eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara
(cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah'ın size emrettiği
yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de
sever."
Namaz kılmak insanın kendi elinde olmayan akıntı
kanamalar kan irin, önden ve arkadan süreklilik arz eden haller varsa abdest
alınır ve namaz kılınır. .Çünkü namaz müminler üzerine kadın ve erkek ayırt edilmeden farzdır.
4/103- Namazı
bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık
'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde
vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
İkinci önemli bir
husus evli olmayan kadın ve kızların ne yapacakları konusunda Allah haşa
unutmuş mu ki, ayetteki adet halinin namaz kılmaya engel olarak algılanmıştır.
Eğer ayette ifade edilen adet halinde sadece cinsel ilgiden uzaklaşması
gerektiğini söylemesi ne anlama geldiği rahatlıkla anlaşılmıştır.
Sonuç olarak
adetli kadın, adetli halinde gerekli temizliğini yaptıktan sonra abdestini alacak, Kuran’ını okuyacak. mescide
gitmesi gerekiyorsa mescidine gidecek. namaz vakitleri geldiğinde namazını
kılacak, eğer adet hali onun oruç tutmasını zorlaştırıyorsa, ramazan ayında
tutamadığı orucunu, başka bir zamana erteleyebilir. Yoksa oruç tutmaya da hac
yapmaya da adet halinin hiçbir engeli yoktur. Kuran’da namazın kazaya
bırakılması ve ertelenmesi diye hiçbir ayet ve ifade geçmez.
Doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder