RAHMAN
VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA!
Kur’an
içerisinde yaklaşık olarak on bir ayette oruç kelimesi geçmektedir.
Oruç
Kelimesi kuran bütünlüğünde ayetleri değerlendirdiğimiz zaman iki farklı
anlamda kullanıldığını görmekteyiz.
1-Zamanı
belirlenmiş vakitlerde yemeden içmeden cinsellikten uzaklaşma anlamında kullanılan
oruçtur.
Her
sağlıklı Müslüman olanın, Ramazan ayına eriştiğinde hilalin görülmesi ile başlayan
ve tekrar hilalin görülmesine kadar devam eden bir ay oruç tutması geçmiş
ümmetler için farz kılındığı gibi son peygamber ümmetine de farz kılınmıştır.
2/182- Bunun yanında,
kim, vasiyet edenin haksızlığa eğilim göstereceğinden ya da günaha gireceğinden
korkup da ikisinin (tarafların) arasını bulup-düzeltirse, artık ona günah
yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
183- Ey iman edenler, sizden öncekilere
yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.
184- (Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim
hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde
(tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye
(vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç
tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.
185- Ramazan ayı… İnsanlar için hidayet olan
ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri
(kapsayan) Kur’an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa
artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca
diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık)
sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık
Allah’ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
186- Kullarım Beni sana soracak olursa,
muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına
cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman
etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.
187- Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak
size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah,
gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul
etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için
yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt
edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde
itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar,
Allah’ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara
ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.
YEMENİN İÇMENİN CİNSELLİĞİN YASAKLANMIŞ OLDUĞU
ORUÇ ÇEŞİTLERİ
1- KAZA ORUCU
2/184- (Oruç)
Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı
günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir
yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da
kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha
hayırlıdır.
2- ZİHAR ORUCU;
58/3- Kadınlarına
“zıhar”da bulunanlar, sonra söylediklerinden geri dönenlerin, birbirleriyle
temas etmeden önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaları gerekir. İşte size
bununla öğüt verilmektedir. Allah, yaptıklarınızı haber alandır.
4- Ancak buna (imkan) bulamayanlar (için de)
birbirleriyle temas etmeden önce, kesintisiz iki ay oruç (yüklenmiştir); buna
güç yetiremeyenler altmış yoksulu doyursun. Bu (kolaylık), Allah’a ve O’nun
Resûlü’ne iman etmeniz dolayısıyladır. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kafirler
içinse acı bir azap vardır.
3-HATA SONUCU ADAM ÖLDÜRME İLE İLGİLİ ORUÇ.
4/92- Bir
mü’mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü’mini öldürmesi yakışmaz. Kim
bir mü’mini ‘hata sonucu’ öldürürse, mü’min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması
ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka
olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü’min olduğu halde size düşman olan bir
topluluktan ise, bu durumda mü’min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir.
Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda
ailesine bir diyet ödemek ve bir mü’min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir.
(Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak
iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah’tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve
hikmet sahibidir.
4-YEMİN EDİP DE YEMİNİ BOZMA
ORUCU
5/89- Allah sizi,
yeminlerinizdeki ‘rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden’ dolayı sorumlu
tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar.
Onun (yeminin) kefareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on
yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne
kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu,
yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin kefaretidir. Yeminlerinizi
koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.
5-HAC KURALLARINA UYMAMA
SONUCCUNDA TULMASI GEREKEN ORUÇ;
2/193- (Yeryüzünde)
Fitne kalmayıncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm
yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur.
194- Haram ay, haram aya karşılıktır; hürmetler
(de) karşılıklıdır. Öyleyse kim size saldırırsa, onun saldırdığı gibi siz de
ona saldırın. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki Allah, muhakkak ki
korkup-sakınanlarla beraberdir.
195- Allah yolunda infak edin ve kendinizi
kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik
edenleri sever.
196- Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın.
Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size
kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş
etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya
sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız,
hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek
gerekir). Bulamayana da, haccda üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere,
bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram’da
olmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek
çetin olandır.
197- Hacc, bilinen aylardır. Böylelikle kim
onlarda haccı farz eder (yerine getirir)se, (bilsin ki) haccda kadına
yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne
yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı
takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, Benden korkup-sakının.
198- Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce
sakınca yoktur. Arafat’tan hep birlikte indiğinizde Allah’ı Meş’ar-ı Haram’da
anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip-ilettiyse, siz de O’nu anın. Gerçek şu
ki, siz bundan evvel sapmışlardandınız.
2-SUSMA ORUCU;
Kuran’da bahsedilen bu orucun yeme içme
cinsellikle alakası yoktur. Bu orucun anlamı, Rabbani yolun tebliğcisi
peygamberler elçiler ve o yolun savunucularının verdikleri mesajların söylem ve
eylemle fayda sağlamadığı onlara bir mucize bir ayet ile karşılarına çıkıncaya
kadar sabırla beklemeleri susmaları anlamında söylnen konuşmama orucudur. Bu
hem Zekeriya peygamber için hem de Meryem için iki yerde bu oruçtan bahsedilmektedir.
Meryemin konuşmama orucu
19/21- “İşte böyle” dedi. “Rabbin, dedi ki:
-Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak
için (bu çocuk olacaktır).” Ve iş de olup bitmişti.
22- Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla
ıssız bir yere çekildi.
23- Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına
sürükledi. Dedi ki: “Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip
unutuluverseydim.”
24- Altından (bir ses) ona seslendi: “Hüzne
kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır.”
25- Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine
henüz oluşmuş-taze hurma dökülüversin.”
26- Artık, ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer
herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: “Ben Rahman (olan Allah)’ a oruç
adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım.”
27- Böylece onu taşıyarak kavmine geldi.
Dediler ki: “Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın.”
28- “Ey Harun’un kız kardeşi, senin baban kötü
bir kişi değildi ve annen de azgın, utanmaz (bir kadın) değildi.”
29- Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti.
Dediler ki: “Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?”
30- (İsa) Dedi ki: “Şüphesiz ben Allah’ın
kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni peygamber kıldı.”
31- “Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı
ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti.”
32- “Anneme itati de. Ve beni mutsuz bir zorba
kılmadı.”
33- “Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim
gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.”
Zekeriya peygamber için kullanılan konuşmama
3/38- Orada Zekeriya Rabbine dua etti:
“Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları
işitensin” dedi.
39- O mihrapta namaz kılarken, melekler ona
seslendi: “Allah, sana Yahya’yı müjdeler. O, Allah’tan olan bir kelimeyi
(İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir.”
40- Dedi ki: “Rabbim, bana gerçekten
ihtiyarlık ulaşmışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?”
“Böyledir” dedi, “Allah dilediğini yapar.”
41- (Zekeriya) “Rabbim, bana bir alamet (ayet)
ver.” dedi. “Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır.
Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O’nu tesbih et.” dedi.
42- Hani melekler: “Meryem, şüphesiz Allah
seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı,” demişti.
43- “Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun,
secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et.”
44- Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları
sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem’i sorumluluğuna alacak diye
kalemleriyle kur’a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de
yanlarında değildin.
3/37- Bunun
üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi
yetiştirdi. Zekeriya’yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba
girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: “Meryem, bu sana nereden geldi?” deyince,
“Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir”
dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder