RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
Geçenlerde bir belgeselde aslan yavruları da, olan bir dişi aslana sahip olmak için önce yavrularını teker teker öldürüyor. Sonra aslanı haremine alıyor hep onu avlandırıyor hem kendisine dişilik yapıyor yavrularını doğurtturuyor. Tıpkı simdi bazı insanlar diktatörler bu şekilde yapıyor. Bir başka belgeselde aslanın biri ceylan yavrusunu bile koruyor onu besliyor. burdada tıpkı bazı insan örneklerine benziyor.
Şimdi soru şu. Yukarıdaki aslanlar iradesiz ve imtihanları yok. Ancak insanlar iradeli biri cehenneme biri cennete gidiyor. Yukarıdaki aslan yavrularının günahı nedir? Onlar neden sorusu sormayacak mı? Neden hayvanlar imtihan olmuyor insanlar oluyor. Neden o aslan yavrusu sorusunu soramıyor? insan yavrusu soruyor. Neden bir aslan melek gibi davranıyor da biri şeytan gibi. Bu sorunun cevabını bulun her şey çözülecek
AHMET EFTAL, kardeş güzel
bir soru sormuş. Bu sorunun cevabını doğru bir Şekilde verebilmek için, Önce
yaratıcıyı keşfetmek daha sonra da yaratılanları keşfetmek gerekir. Ayrıca bunları doğru bir şekilde algılayabilmek
için İnsanların davranış biçimini ve yol haritasını belirleyen Kuran’la
tanışmak gerekir.
Kurana göre kâinatta
temel olarak iki varlık vardır. Birisi Âdemoğlu şemsiyesi altında olan, kendilerine
sorumluluk yüklenen, emanet yüklenen insanlardır. Diğer varlıklar ise âdemoğlu
şemsiyesi altında olan insanlara hizmet etmek için yaratılmış meleklerdir. Şimdi
Kuran’dan birkaç tane bununla ilgili ayet örneği vererek konuyu, anlatmaya çalışalım.
76/1-
Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken,
uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.
Bu ayet Kur’an hakkında
birazcık bilgisi olanlar için şu anlamı ifade ettiğini anlar. insanlar
yaratılmadan önce Kâinatta insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bütün
varlıklar yaratılıp, İnsanların hizmetine sunulmuştur. Gök cisimlerinden, ay,
güneş, yıldızlar, hava, oksijen,
karbondioksitinden tutunda, yeryüzünde yaratılmış olan bitkiler hayvanlar
madenler aklına gelebilen bütün insan için gerekli olan bütün yaratıklar İnsanoğluna
hizmet için,hazır bir halde beklemektedirler. İnsanoğlu yaratılan varlıkların
en son yaratılmış olanıdır.
2/29- Sizin için yerde
olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi
gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, her şeyi bilendir.
Bakınız bu ayette de diğer
vermiş olduğum ayetlerde geçen melek kelimesini destekleyen ve yerlerin ve
göklerin yaratılışının tek sebebi insanoğlu olduğunu vurgulamaktadır.
33/72- Gerçek şu ki, Biz
emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten
kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim,
çok cahildir.
Yine bu ayette İnsanların
dışında yaratılmış olan varlıkların yerini ve konumunu Kuran, hüsnü tahlil
sanatı kullanarak tanımlamaktadır. İnsanların dışında yaratılmış olan bütün varlıklar
sorumluluğu iradesi ve aklı olmayan varlıklardır. Dolayısı ile oları kendi
yollarında insanlarda olduğu gibi, takva, fısk ve fücur olgusu da yoktur. Onlarda
sadece kendilerine kodlanmış olan bilgiler vardır. Ama insana gelince
Meleklerden insanları temel olarak ayıran özellik farklı seçeneklerden
hangisini seçip seçmeyeceğinin seçimini kendisi yapmasıdır. İşte İnsanı Kuran
tanımlarken, hem takva yoluna eğilimli, hem de fısk yoluna eğilimli, aklı ile
nötr bir varlık olarak tanımlamaktadır.
76/2- Şüphesiz Biz
insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı
onu işiten ve gören yaptık.
76/3- Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya
şükredici olur ya da nankör.
İnsan kelimesini, Allah iki
ana çatıda toplamaktadır. Beden, can, ruh,-takva, iblis (fısk ve fücur), akıl.
Bu saymış olduğum bütün vasıflardan insan meydana gelmektedir. İnsanı meydana
getiren bütün parçalar melektir. Ancak insan melek değildir. İşte İnsan iki
farklı yola gidebilme donanımı ile meleklerden ayrılmakta ve kendi seçimini
kendisi vermesi sebebi ile dünya hayatında kendisine verilen bir zaman dilimi
içerisinde onu halife konumuna, oturtulmaktadır.
38/75- (Allah) Dedi ki: “Ey
İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin
mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?”
Bunlar çok geniş konular ama
Yine de kısaltabildiğim kadar kısaltarak anlatmaya çalışayım.
2/30- Hani Rabbin meleklere:
“Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz Seni
şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve
kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. (Allah:) “Şüphesiz sizin
bilmediğinizi Ben bilirim” dedi.
İnsanlar yaratılmadan önce
yaratılmış olan insanoğlunun bir zaman dilimi içerisinde kendi kararını kendisi
vererek, denenmesi için yaratılan, aynı zamanda, bütün varlıklara hükmedebilme
yeteneği ile Halife makamına oturtulmuş olan mükemmel bir varlıktır. Hâşâ
tabiri caizse kendisine verilen o güç ve yetkiyle, bazıları ekini ve nesli yok
ediyor. Güçlü olanlar gücü zayıf olan insanları kesip doğrayabiliyor. Hatta ve
hatta kendi canına bile kıyabilecek kadar azgınlaşarak Yaratıcının müdahalesi
olmadan istediğini yapıyor.
Her insanın öz yapısında var
olan toplum dilinde vicdan, Kur’an dilinde takva sesi insanın yapması gereken
doğru davranışların onaylayıcısı ve tasdikçisidir. Yanlış sözlerin ve
davranışların da muhalefetçisidir. Bunun karşısında yanlış davranışların teklif
sunucu, iblis olgusu bulunmaktadır. İblis olgusu ve takva olgusu insanın
verdiği kararla insana hizmet eden iki farklı görev yapan meleklerdir.
Kur’an bu iki meleği ve
insandaki rolünü şems suresinde şöyle izah etmektedir.
91/7- Nefse ve ona ‘bir
düzen içinde biçim verene’,
91/8- Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah
ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).
91/9- Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah
bulmuştur.
91/10- Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla)
örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır.
İşte insanı insan yapan ve
yaratılıştaki vermiş olduğu sözden caydırmakla görevli olan iblis olgusudur.
İblis Sadece insanı kötülüklere teklif sunmakla görevlidir. O bir melek olarak
kendisine kotlanmış olan bilgi ve görevi yerine getirmekle görevli bir melektir.
Onun insan üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. Sana adam öldürmeyi teklif sunar
sen o teklifi yapıp ve yapmamakta tamamen kendi özgür iradene bağlısın. İşte
sana yüklenen emanet yeryüzünde bozguncu olmayacaksın seni yaratana karşı
Büyüklük taslayıp mağrurlanmayacaksın, şeytanın adımlarını izlemeyeceksin, “rabbim Allah’tır” deyip dosdoğru olan yolda
yürüyeceksin demiştir.
Sana sende var olan takva
sesi ile sana nebiler aracılığı ile gönderilen vahiyler çerçevesinde yüklenmiş
olan sorumluluğu ve emaneti yerine getireceksin diye emir verilmiştir. Ama bu
emirlere uyup uymadığın zaman sana Allah özel bir müdahalede bulunmayacağının
sözünü vermiş ama seni ahiret âleminde yargılayacağını vaat etmiştir.
66/6- Ey iman edenler,
kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve
taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi
emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.
41/45- Andolsun, Musa’ya
kitabı verdik, fakat onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden (daha önce) bir
söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş (iş
bitirilmiş)ti. Gerçekten onlar, bundan yana kuşku verici bir tereddüt
içindedirler.
Vermiş olduğum bu ayetler
örneklerinden sonra şimdi Ahmet kardeşin sorusunu tekrar naklederek cevaplamaya
çalışalım.
Geçenlerde bir belgeselde
aslan yavrular da olan bir dişi aslana sahip olmak için önce yavrularını teker
teker öldürüyor sonra aslanı haremine alıyor hep onu avlandırıyor hem kendisine
dişilik yapıyor yavrularını doğurtturuyor. Tıpkı simdi bazı insanlar
diktatörler bu şekilde yapıyor. Bir başka belgeselde aslanın biri ceylan
yavrusunu bile koruyor onu besliyor. Burada da tıpkı bazı insan örneklerine
benziyor.
Şimdi soru şu. Yukarıdaki aslanlar iradesiz ve imtihanları yok. Ancak insanlar iradeli biri cehenneme biri cennete gidiyor. Yukarıdaki aslan yavrularının günahı nedir? Onlar neden sorusu sormayacak mı? Neden hayvanlar imtihan olmuyor insanlar oluyor. Neden o aslan yavrusu sorusunu soramıyor? İnsan yavrusu soruyor. Neden bir aslan melek gibi davranıyor da biri şeytan gibi. Bu sorunun cevabını bulun her şey çözülecek
Şimdi soruyu kısaltarak
soralım. Neden hayvanlarda zulmeden hayvanlar ve mazlum zulme uğrayan hayvanlar
olduğu halde onlar cennete ve cehenneme gitmiyorlar da, İnsanlara gelince
zulmeden insanlar cehenneme gidiyor da mazlum zulmetmeyen insanlar cennete
gidiyor?
El cevap- Zulüm yapan
hayvanların görevi zulüm yapmak, zulüm yapmayan ve mazlum olan hayvanların
görevi de mazlum olmak ve zulüm yapmamaktır. Bunların her ikisinin de yapmış
oldukları görevler kendi seçenekleri değildir. Onlara bu görevler kodlanmıştır.
Şimdi desek ki, Baltayı eline almış adam
mazlum bir kadına tecavüz ediyor onu balta ile öldürüp çöpe atıyor. Aynı
baltayla başka bir adam, kadına tecavüz edip öldüren adamı öldürüyor.
Şimdi balta ben mazlum
olan bir kadını öldüremem demediği gibi, zalim olanı da öldürürüm de diyemez, o
bir melektir. Yani kendisine kodlanış olan bilgilerin dışında hareket edemez.
İnsan onunla hem insanı öldürebilir hem de insanı kurtarabilir.
İnsanlarla hayvanları
ayıran temel özellik insanlarda seçene ve irade vardır. Ama hayvanlarda seçenek
ve irade yoktur. Seçenek olmayan iradesi olmayan hayvanlar imtihana tabi
tutulmazlar. İmtihan kendi kararını seçenekler içerisinden kendisi vermekle
denenmektedirler.
Hiç süserek insanları öldüren
öküzlerin ve hayvanların mahkemelerde yargılandığını gördünüz mü? Hiç insanları
parçalayan köpeklerin hapislerde yatırıldığını duydunuz mu? Zaten hayvanlar
insanlar için yaratılmış varlıklardır. Eğer onlar kendi hayatlarına zarar veriyorlarsa
keserler öldürürler. Eğer kendi hayatlarına yarar sağlıyorlarsa onları besleyip
korurlar.
Çocuklar da sorumluluk
çağına gelinceye kadar birer melektirler. Onlar ne zaman sorumluluk çağına
gelirse o zaman onlara emanet ve sorumluluk yüklenmektedir. Çocuklar ergenlik
yaşına gelinceye kadar yaptıkları güzel ve kötü davranışlardan sorumlu
değildirler. Bundan dolayı onlar sorumluluk yaşına gelinceye kadar ne cennete ne
de cehenneme gideceklerdir onlar imtihandan geçmediklerinden dolayı ceza ve mükâfat
görmeyeceklerdir.
Allah insanların dışında
olan bütün varlıkları insanların hizmeti için yaratmıştır. Yeryüzünde israf
etmemek yapılmaması gerekenleri yapmamak içilmemesi gereken şeyleri içmemek
koşulu ile onlardan insanlar diledikleri şekilde hizmet almak insanların
hakkıdır.
İnsanlar dünya
hayatındaki yaşamlarının birçok kurallarını hayvanlardan öğrenmektedirler. Kötü
davranışları da hayvanların kötü davranışlar yapan hayvanlardan güzel
davranışları da güzel davranış yapan hayvanlardan öğrenmektedirler.
Öyleyse Melek ve insanı
tekrar tanımlayarak sorunun cevabını daha da güzel bir yere oturtturmaya
çalışalım.
Melek; insanların fiziki
psikolojik yapıları da dâhil olmak üzere insanlar için yaratılmış olan hem
güzellikleri hem de kötülükleri yapmak istediği zaman her iki yönde insanlara hizmet
sunmakla görevli zerreden küreye kadar bütün varlıkların genel adıdır.
İnsan; hem Rabbani yola
hem de gayrı rabbani yola eğilimli aklı ile nötr, mükemmel bir varlığın adıdır.
İnsana emanet yüklenmiş insanların
dışında olan varlıklara emanet yüklememiş onun için onlarda suç işleme ve sevap
işleme diye bir kavram yoktur. Hangi melek suç işlemekle görevli ise onu yerine
getirir hangi melek güzellikleri yapmakla görevli ise onu yerine getirmekle
görelidir.
Allah kimseyi ne
cehenneme ne de cennete atar. Allah, sorumluluk yüklediği her insana aklını
takvasını ve fücurunu verir hem doğru yolda hem de yanlış yolda gidebilecek sermayeyi
de verir neticede takva yolunda gidenlere cenneti fücur yolunda gidenleri de cehennemi
önüne teklif olarak sunar kim cenneti isterse cennete gidecek davranışları
kendi seçer ve gider. Kim cehennemi isterse de cehenneme gidecek yolda yürür ve
cehennemi seçer.
Allah hiç kimseye
zulmedici değildir cennete ve cehenneme gitmek onun kaderine yazılmış bir alın
yazsı değil onun kendi özgür iradesi ile kendi kaderini kendisi seçer Allah
kimseye zulmedici değildir.
Doğrularım Allah’a
yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN -ANAMUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder