RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
Dün Prf.dr. Abdulaziz bayındır hocanın çocuğun anne karnında dört aydan sonra dinlemeye başladığını konuşmuştu. bende iki tane ayete bağlı kalarak dört ay değil üç aydan sonra diye yorum yaptım. Bu benim söylediğim doğru mu diye düşünmeye başadım. danışmam gereken iki merci var bu olayı kavramam için birisi bu konuda uzmanlaşan tıp. ikincisi de kurandaki o ayetin hem kuran hem de evren bütünlüğü içerisinde düşünmektir. Şimdi kuranda geçen o konu ile ilgili iki ayeti alarak olayı doğru olarak anlamaya çalışalım.
46/15 - Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım.'
2/233-Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği bilinen (örf)e uygun olarak, çocuk kendisinin olana (babaya) aittir. Kimseye güç yetireceğinin dışında (yük ve sorumluluk) teklifedilmez. Anne, çocuğu, çocuk kendisinin olan baba da çocuğu dolayısıyla zarara uğratılmasın; mirasçı üzerinde (ki sorumluluk ve görev) de bunun gibidir. Eğer (anne ve baba) aralarında rıza ile ve danışarak (çocuğu iki yıl tamamlanmadan) sütten ayırmayı isterlerse, ikisi için de (bu hususta) bir güçlük yoktur. Ve eğer çocuklarınızı (bir süt anneye) emzirtmek isterseniz, vereceğinizi örfe uygun olarak ödedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görendir.
Şimdi iki ayete baktığımızda ilk edinilen intiba bir ayette çocuğun emzirilmesi konusunda iki yıl ifadesi kullanıyor Bir ayette de otuz aydan söz ediyor. Haşa Allah burada bunu hesap edememiş mi? diye kalbi marazlı olanlar çarpıklık ararlar ama kesin iman etmiş ilim sahipleri ondaki derin hikmeti ararlar ve doğruyu bulduklarında derler ki biz rabbimize teslim olduk.
3/. 7- Sana Kitab�ı indiren O'dur. Ondan, Kitab�ın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimiz'in Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Ayette bizim konumuzu ilgilendiren bu bölümüdür. O konuda uzmanlaşıp yoğunlaşanlar birbirleriyle tezat teşkil etmeyen konulardaki, ilimleri onları kavradıklarında o günkü şartlarda kavrayamadıkları konularda o konun açıklamasını yapacak olan teknolojiye bırakma anlamında teslim olmalarıdır.
Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimiz'in Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Bu kısa açıklamamızdan sonra tekrar konumuza dönelim. Acaba tıp bu konuda ne söylüyor?
ALINTI?
www.çocukgelişimi.com
BEBEĞİN ANA RAHMİNDEKİ GELİŞİMİ
İlk canlı taslağı ana rahmine düştükten sonra yaklaşık 40 hafta boyunca burada barınacak, beslenecek ve korunacaktır. Bu uzun süre boyunca gelişimini tamamlayarak, yeni dünyaya uyum sağlayabilecek hale gelecektir.
Bilindiği gibi gebelik süresi ortalama 40 haftadır.Bebeğin gelişimi ve gebeliğin fizyolojisi bakımından bu süreyi 3 bölümde incelemek alışa gelmiştir.Bu bölümlerin her biri 3 er aylık dönemlerdir ve sırasıyla 1. 2. ve 3. trimestri diye adlandırılır.
1.trimestri ( ilk 3 aylık dönem ) :
Döllenmeden yaklaşık 1 ay sonra embriyo içinde basit bir kan deveran sistemi çalışmaya başlar. Spinal kord (omuriliğin ilk taslağı) kapalı ve embriyo yaklaşık 4 mm uzunluğundadır. 2.ayın sonunda kalbin kapakçıkları ve dört odacığı oluşur ve çalışır hale gelir.Doppler ultrasonografi ile kalp sesleri duyulmaya başlar.Bu sırada sinir sistemi de gelişmeye başladığından motor aktivite de başlar.3 ayda fetus hareket edebilir hale gelir.
Minicik bacaklarını ve kollarını oynatmaya başlar.3.ayın sonunda yaklaşık 21 gr.kadar, yani bir mektup zarfı ağırlığındadır. Uterus içinde gestasyonel sac ve 9 mm boyundaki 6 w lık normal seyirli gebelik ; 8 haftalık gebelikte yolk sac,kol ve bacak taslakları rahatlıkla görülebiliyor ;Fetal kalp sesi gelişen teknoloji ile birlikte 6-7. haftalardan itibaren duyulmaktadır.Daha büyüdüğünde ultrasonografide kalp hareketleri de gözle görülür hale gelir ;
2.trimestri ( ikinci 3 aylık dönem ) :
4. ayın ortalarına doğru fetüs yaklaşık 15 cm uzunluğuna ulaşır.Kollar ve bacaklar,tırnaklarıyla birlikte,artık tamamen şekillenmiştir.Saçları çıkmaya başlar.5.ay başladığında sese karşı reaksiyon gösterir.Saçı renklenir.6.ay içinde boyu 30 cm ye kadar ulaşır.İç kulak yapısal olarak çalışmaya uygun hale gelmiştir.Başparmak yakalayama kabiliyetini kazanmıştır. 12.haftalık fetus,yüz yavaş yavaş şekillenmiş,özellikle alın,göz çukurluğu ve burun fark ediliyor.
dikkat edildiğinde sol elini ağzına götürmüş olduğu fark edilebilir ; 16. haftadaki fetüsün yüzü yaklaşık olarak 4 cm kadar olmuştur.Ve yüz net olarak görülebilmektedir ; ikinci trimestri de fetal ön kolda, ulnar ve radial arterlerdeki kan akımının renkli doppler ultrasonografide görünümü ; Sıvı hareketini algılayabilen ileri teknoloji ultrasonlarla fetusun idrar yapışı ( miksiyon ) yakalanabilir ; 20 haftalık fetus. Fetal kardiak sistem,akciğerler,karaciğer,böbrekler,sindirim sistemi ve genital organlar gibi tüm sistemler büyük oranda değerlendirilebilmektedir ;
3.trimestri ( üçüncü 3 aylık dönem )
:
7.ayda ( muhtemelen ) tat alma duyusu oluşmuştur. Bu dönemde yaklaşık olarak 33 cm kadar olan boy daha da artarak doğuma kadar 50 cm civarına kadar ulaşır.Kilosu ise 3 kat kadar artar.8 ay içinde akciğerler gelişimini tamamlar ve dış dünyaya uyum sağlayabilecek yetiye sahip olur.15 gün önce ya da sonra da olabilmekle birlikte ortalama 40. haftada doğum gerçekleşir...Küçük insan yeni dünyaya merhaba der...
1 ay : Henüz anne rahmine yeni yerleşme sürecidir. Anne rahmi ile gebelik arasında damarsal bağlantı başlamıştır. Bebeğin baş ve organları henüz taslak halindedir. Sinir sistemi gelişmeye başlamıştır. Bebek 10-12 mm kadar uzunluktadır.
2 ay : Organogenez olarak adlandırılan organların teşekkül devresidir. Tüm organlar taslak halindedir. Bu devrede dış etkenlere maruz kalınırsa bebekte zarar meydana gelme ihtimali olan devredir. Kalp ve temel damar sistemi oluşmuş ve 5 haftada kalp atmaya başlamıştır.İç organlar ve özellikle mide barsak sistemi gelişir. El ve ayaklar büyümeye başlar. Dış üreme organları teşekkül eder. Bebek 25 mm uzunluktadır.
3 -4 ay : Minyatür bir insan şeklini almış olan bebekte dış organlar teşekkül etmiştir. Kemikleşme başlamıştır. Kafa hızla gelişmektedir. Omurga son şeklini almaktadır. Mide barsak sistemi çalışmaya başlar. 3 ay sonunda omurga da kapanır. Bebek yaklaşık 7.5 cm uzunluktadır.
Tıbbın getirdiği buluşla kuranın söyledikleri nasıl uyumlu olduğunu göreceksiniz Bakınız kurandaki bu ayet zamanımızdan yaklaşık binbeşyüz sene önce
2.ayın sonunda kalbin kapakçıkları ve dört odacığı oluşur ve çalışır hale gelir.Doppler ultrasonografi ile kalp sesleri duyulmaya başlar.Bu sırada sinir sistemi de gelişmeye başladığından motor aktivite de başlar.3 ayda fetus hareket edebilir hale gelir.Minicik bacaklarını ve kollarını oynatmaya başlar.3.ayın sonunda yaklaşık 21 gr.kadar, yani bir mektup zarfı ağırlığındadır
İşte Kuran'da canlanmaya başladığı dönem bu dönemdir.
46/15-. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır.
İkici bir ayette de şöyle buyurulmaktadır.
2/233-Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler.
Otuz ay mı? yirmidört ay mı? diye hemen akla bir soru geliyor. İkisi de ayetin emzirmenin ne kadar olduğuna dair bilgi içermektedir. Fakat Ahkaf suresinde geçen hem hamilelikte geçen taşıma hem de doğduktan sonra sütten kesilme süresi arasındaki fark bakara 233 ayetteki ile altı aylık bir fark olmaktadır. Bu fark tıbbın keşfettiği ile miladi takvime göre tıpatıp uyuşmaktadır.
İşte bizim Kuran'ı anlama konusundaki tesPitlerimizin ilimle yani o konuyla ilgili uzmanların görüşleriyle parelellik arz etmesidir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR
Kuranianlamametodu.blogspot.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder