RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
Kuran!ın anlaşılmasındaki en büyük engellerden birisi de Kurana abdestsiz dokunulamaz anlayışıdır. Allah herhangi bir konuda bir hüküm vermişse mümin olan kimselerden ona teslim olmaktan başka bir görev düşmez. Ama Yıllardır, asırlardır. bir ayetin yanlış anlaşılması ve yanlış uygulama nedeniyle Kuran, mahcur bırakılmıştır.
Kuran duvarlarda süs olarak asılı kalmış veya ezberlenip içerisinde ne söylediği anlaşılmamıştır. Bu da insanlara hayat kitabı ve yaşam projesi olan Bir hazinenin atıl kalmasına neden olmuştur. Güya Kuran'daki şu ayetten kurana abdestsiz dokunamazsın diye anlıyorlar.
56/79- Ona, temizlenip-arınmış olanlardan başkası dokunamaz. Daha öncede bahsettiğim gibi kuranda geçen bir kelimenin ne anlama geldiği düzgün olarak anlaşılabilmesi için, o kelime başka ayetlerde kullanıldığı zaman anlaşılabilir. Kurandaki sözlük budur. Şimdi bu kelimeyi kuran ne anlamda kullanmış ona bir bakalım.
2/172- Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a şükredin. Kuran Bu ayette temiz kelimesini Yiyeceklerin helal olanlarından söz etmektedir. Her halde yiyeceklerin abdestli olması düşünülemez. Bir başka ayet örneğinde de.
7/157- Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, Üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.
Bu ayete baktığımızda daha önce kitap ehli kendi zanlarınca Allah'ın haram kıldıklarını helal, helal kıldıklarını da Haram kılmışlardı. İşte tekrar Allah bunları yeni bir peygamber gelince düzeltiyor.” temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, Üzerlerindeki zincirleri indiriyor.”
Yine temiz kelimesi geçen başka bir ayet örneği verelim.
2/ 269- Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Bu Ayette temiz bir akıldan söz etmektedir. Herhalde Akılın Düşünebilmesi için abdest alması düşünülemez. Kastedilen mana değişik doğru olmayan düşüncelerden arınmış akıldan söz etmektedir. Yine Temiz kelimesi geçen başka bir ayete bakalım.
3/ 55- Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim."
Herhalde bu ayette de temizleme olayını Hazreti İsa peygamberi kafir olanlardan kurtarmak anlamında temizlemeyi Abdest aldırma anlamında değil, onların pis kötü düşünce ve eylemlerinden kurtarıp yanına alması yani ölmesi anlamında kullanmıştır.
Yine başka bir ayet örneği verelim.
4/ 49- Kendilerini (övgüyle) temize çıkaranları görmedin mi? Hayır; Allah, dilediğini temizleyip yüceltir. Onlar, 'bir hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar' bile haksızlığa uğratılmazlar. Bu ayette de. Kafir olanların beyinleri ve yaptığı kötü eylemleri gizlemek istedikleri anlamında kullanmıştır.
27/ 56- Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın. Temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka olmadı.
79/ 18-Ona de ki: “Temizlenmek ister misin?"92/ 18- Ki o, malını vererek temizlenip-arınır.
Gördüğünüz gibi Kuran'da temizlenmek ile ilgili ayetlere baktığımız zaman İlk Yaratılıştaki saflığın tekrar ele geçirilerek bir başka deyişle kazanılarak. Dünya hayatına geliş gayesinin şuuruna varılması demektir.
7/172- Hani Rabbin, Ademoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) Onlar: "Evet (Rabbimiz'sin), şahid olduk" demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.
İşte Kuran'ın ilk yaratılışında insanlardaki saflığı, fıtratı Hanefiliği böyle anlatmaktadır. Bu Tevhit anlayışı, insanların dışındaki varlıklarda olduğu gibi Allah'ı tespih etmektedirler. Ama insan saf Berrak konumundan Ne zaman insanların kirli kültürleri adetleri alışkanlıkları ve yanlış anlayışları ile kaynaşınca bu tevhit akidesinden uzaklaşarak kirlenmektedir. İşte Kuranın temizlenme arınma saf dini yakalayarak Allah'ın Yolunda yürüme melekesini yakalamaya demektedir.
Bakınız Kurandaki namaz için abdest almanın temizlenme kelimesi ile alakası olmadığını Abdest alma namaz kılmak için Allah'ın ona kulluk edip etmeyenleri ayırmak için bir emirdir. Bazıları Abdesti temizlenmek anlamında olduğunu anlatırlar. Abdest temizlenmek yıkamak olduğu gibi,derinliklere inildiği zaman ondaki ibadet ve kulluğu simgelemektedir.
5/6- Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.
Kuran'ın burada bahsettiği abdestin kendisi vücudun tarif edilen yerleri temizlenmek için yıkanması anlamında değil, Abdest alarak Allah'ın Namaz kılma emrinin yerine getirilmesi anlamındaki ibadet anlamındaki, temizliktir yani Küfür toplumundan iman edenlerin yaşam biçimlerinin, biri birinden ayrılmasıyla. Daha doğrusu Hakkın yanında yer almasıyla temizlemektedir. Yoksa Toprağı yüze ve ellere sürmek temizlenmek olamaz.
Allah'ın insanlar için vermiş olduğu emirleri yerine getirmek onu temizleyip arınmaya doğru gidişin yönünü gösterir. Bu Öyle hale gelir ki, Allah'ın adına yer, Allah adına konuşur Allah adına yaşar. Çünkü o Allah'ı veli edinmiştir onun gözetimine girer. Yanlışlar yaptığı zaman veya uçuruma gideceği zaman hemen onu kurtarır hale gelir. Dağdan fiziksel anlamda uçurum değildir.
4/43- Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
İnsanların kafalarından zan ve tahminlerle bir sürü asılsız şeyler uydurarak ortaya sürmeleri Kuran'ın anlattıklarıyla asla uyuşmamaktadır. Bu ayetteki incelikleri anlamaya çalışacak olursak.
1-Sarhoş iken namaz kılınmaz. Bu İnsanları içki içmelerinde bir mahsur yok içebilirler, ama namaz kılacağı zaman içmezler anlamında değildir. Çünkü Eğer öyle anlaşılacak olursa. Şu ayetleri nereye oturtacağız.
5/90- Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
5/91- Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? Bu Ayetler içki içilmesini kesin olarak yasaklamaktadır. Çünkü İçki Normal olarak düşünmeyi alıkoymaktadır. İnsanlar doğru yolda yürüyebilmeleri eşyanın esrarını çözmeleri hep akıl etmekle ve aklını kullanmakla idrak edilebilir.
İçki İse Aklı Örtmekte ve aklı örten bir şeyde insanların doğru yolda yürümesini engelleyen en büyük etkinliği oynamaktadır. Allah'ın Haram ettiği bütün yiyeceklerin ve içeceklerin faydalı yönleri de mutlaka vardır Ama zararı faydasından daha çok olduğundan dolayı Allah onu yasaklamaktadır.
2/219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz; Gördüğünüz gibi Allah bir şeyi haram etmişse mutlaka onun neden haram edildiğini de söylemektedir. Demek ki İçki Aklı Giderdiği için ve insanlara daha birçok zarar verdiği için İnsanlara Alkol ve alkollü içecekleri yasaklayarak insanların ayık olmasını istemektedir. İlim de Alkolün insanlara zararlı olduğunu söylemektedir.
2- Guslü gerektiren bir hal olduğu zaman, gusül etmedikçe veya şartlar müsait olmazsa teyemmüm etmedikçe namaz kılına mayacağından söz edilmektedir.
3-Üçünü bir şık da Abdesti bozan durumdan bahsetmektedir. Bunu da Kuran ayak yolu ile özetlemiştir. Nedir ayakyolu. Önden ve arkadan ihtiyaç gidermek. Bir de cinsel ihtiyaçtır. Bunların dışındaki söylenenlerin abdestin bozulmasıyla alakası yok hep zan ve tahminlerdir. Kadına cinsel yönden dokunma değil de el ile dokunmayı veya köpeğin değmesi veya vücuttan akan kanın veya iğne vurmanın abdest bozulmasıyla alakası yok onların hepsi uydurma zan ve tahminlere dayanan sözlerdendir.
Özetleyecek olursak, Kuranı okumak için Allah abdest almayı emretmemiş, Ancak verdiğimiz ayet örneklerinden de anlaşıldığı gibi temizlenmeyi Küfür ve Şeytanın yolundan rahmanın yoluna ait yapılan ve atılan her güzel davranış için kullanmıştır. Kuranı eline otururken, yatarken yürürken gezerken, abdestli ve ya abdestsiz olarak yanından ayırma oku. Cebinde göbeğinin altında göbeğinin üstünde taşı yeter ki onu oku, onu okumayı engel kılan her şeyi Allah yasaklamaktadır.
Çünkü o iman edenlerin hayat kaynağıdır. Okuyup anlaşılmazsa onun varlığının bir anlamı yoktur. O iman etmeyenlerin dokunamayacağı yaklaşamayacağı bir kitaptır. İşte Kuran'ın ona temiz olanlar dokunur demesindeki asıl anlam budur. Kâfir olanlar elbette kurana düşmandır. O Onlar için onulmaz bir hasrettir. Kurana Olan saygısızlık onu abdestsiz okumak değil kurana olan saygısızlık onu okuyup Allah'ın insanlar için projelendirdiği Hayatı öğrenip yaşamamaktır.
Bir başka deyişle insanların saygı deyip sarıp sarmalayıp açmadan duvara asıp süs olarak kullanmaları saygısızlıktır.
Doğrularım Allah'a yanlışlarım ise bana aittir.
ALİ RIZA BORAZAN
MERSİN ANAMUR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder