RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA!
DUA: Yeryüzünde Halife olarak yaratılan insanların, İstek ve arzuları istikametinde yönelerek, isteklerini ve arzularını eyleme dönüştürmeleridir. Rabbim Allah diyenlerin duası, Allah'ın koyduğu kurallara bağlı kalarak arzularını ve isteklerini eyleme dönüştürdüğü gibi, rabbim Allah’tır diyenlerin dışındakilerin duası da tağutların adına isteklerini ve arzularını eyleme dönüştürürler.
Bu Anlamda Allah dünya hayatında kim nereye yönelirse gerektiği gibi o konu ile konsantre olursa Allah istekleri yönünde istediklerini gerçekleştirir.
42/20- Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde artırmalar yaparız. Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
2/186- Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.
Peygamberimize gelen ilk ayet, “96/1- Yaratan Rabbin adıyla oku.” İfadesiyle rabbani yolda yol alanların duasının Allah'ın çizdiği çerçeve içerisinde yapmaları istenmektedir. Eğer Duayı Elleri havaya kaldırarak Allah'tan bir şeyler isteyerek dünya hayatındaki sıkıntılarımızı veya ihtiyaçlarımızı giderme aracı olarak anlamış olursak bu anlayış yanlış olur.
Eğer öyle olmuş olsaydı Allah en çok peygamberlerine nimetlerini yağdırır onların sıkıntılarını giderirdi. Maalesef öyle olmamış. Rabbim Allah’tır diyen peygamberler rabbaniyunlar dünya hayatında aç kalmışlar sıkıntı çekmişler ve öldürülmüşlerdir.
2/214-Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.
Dünya hayatında Allah insanlara eşit mesafededir. Onları dünya hayatında denemektedir. İnsanların istedikleri nimetleri everene koymuş, kim bu nimetlere sahip çıkmak isterse yönünü o tarafa doğru yöneltirse Allah kişilerin duası yönünde nimetlerini sunmaktadır. Allah insanlara rızkını verir.
Elbette isteyene verir. ama Allah gökten zembille yatana rızkı göndermez. Kişi duasını rızkın olduğu yöne yönlendirirse ve gerekli gayreti gösterirse Allah'ın rızkı hazır beklemektedir. Dünya hayatında inanan ve inanmayan diye ayırt etmeden bunu yapmaktadır.
2/26- Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahi ret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: �Sadece inananları değil) inkar edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.
Allah dünya hayatında inan ve inanmayan diye ayırt etmeden kim hangi tarafa yönelir çaba ve gayretini o yönde yaparsa Allah onun duasına icabet edecektir. Bu Allah'ın vaadidir.
17/11- İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir.
Ayetteki mesajı dikkatlice düşündüğümüz zaman, İnsan Kendisine hayrın gelmesini ister de, şerrin gelmesini nasıl ister? Sorusuna dua kelimesine Kuran'ın yüklediği manayı tekrar gözden geçirerek bir daha düşünmek gerekir. Allah Üzümü yaratmış Ondan istifade edin, temiz olarak yiyin diye. Ama bir kısım insanlar üzümü değişikliğe uğratıp ondan sarhoş edici şeyleri üretip içmektedirler.
16/67- Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz. Şüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten bunda bir ayet vardır.
Allah içki olarak içilmesini yasaklamış ama üzüm ve üzümden sarhoş etmeyen şeyler üretilip yenmesini helal kılmıştır. İşte kişilerin içki olarak eğilim gösterip onlara sarhoşluk nedeni ile başlarına bir takım belaların gelmesini kendileri istemiştir. Onun duası yönünde Allah onu o hale getirmiştir. Ama Allah'ın razı olduğu dua kişilerin sarhoş edici şeylerden uzak kalarak helal ve temiz şekilde üzüm ve hurmanın tüketilmesini istemektedir.
5/90- Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
5/91- Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?
İslam toplumlarındaki Duanın yanlış anlaşılması onların hayatlarını derinden etkilemiştir. Dua Müslümanım diyenlerin dünya hayatındaki yaşam biçimlerindeki tercihlerini Allah'ın tanımladığı şekilde Yaşamaya yönlendirmeleridir. Müslüman olmakla Allah ona özel bir vahiy bilgisi vermesi dışında özel bir yardımda bulunmuyor.
Tıpkı bir doktor gibi yapıyor. Doktora bir hastalık için gidene, İlacını verir. tavsiyesini yapar. ve ilacı kullanıp kullanmamak hastanın kendisi ile ilgilidir. Doktorun tavsiyesine uyarsa iyileşir uymazsa da hastalıktan dolayı muzdarip olur.
Aynen onun gibidir. Allah dünya hayatında insanlara bir yaşam Kılavuzu sunmuştur. Kim bu yaşam Kılavuzunu sahiplenir ve Kılavuz çerçevesinde hayatını düzenlerse diğer insanlardan bir zarar gelmediği sürece hem dünya hayatında hem de ahir et hayatında mutluluğu yakalamış demektir.
İŞTE İSLAM TOPLUMLARINDA BİR VAİZİN ANLATTIĞI DUA ŞEKLİ
ALINTI!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder